pek sayın deeptone'un mimleyişi vol.1 ..acayip sorular

uzuun zamanlardır takip ettiğim,

ama yorum yapmadığım

(belki haddim değil diye düşünmüşümdür)

milletin bloğunda

(aa millet mi, ne ayıp!)

diğp diye hitap ettiği, benim bön bön baktığım 

sahiden saygıdeğer deeptone bana mimlerimi doldursana dedi

susuz kalmış kediye su uzatır gibi koşturdum(:

acayip sorular sormuş, cevaplar beklemiş

e benden mantıklı cevaplar beklemeyin efenim(:

Çaresi bulunmayan bir hastalığa yakalandınız ve bunun sonucunda yaklaşık 1 yıllık ömrünüzün kaldığını öğrendiniz. Kalan 1 yılınızda ne yapardınız ?

 daha çok ibadet ederdim

çok. çok. çok daha çok.

daha çok gülümser, daha az umursardım.

beni üzen herkesi, herşeyi

o eylemi yaptıkları anda hoşçakal diyerek 

hayatımdan çıkarırdım

zaten bi senem kalmış, onları mı çekicem ulan!

sevdiklerim için koooskocaman bi tatlı partisi düzenlerdim

beni tatlı tatlı hatırlasınlar diye..

 yüz kişi olsun iki yüz kişi olsun

şebo'nun da dediği gibi

hayatıma giren herkese, yaşanmış herşeye

teşekkürler, büyüdüm sizinle der

ellerimle yaptığım

(başka neremle yapabileceğim konusunda zaten fikrim yok)

kekleri pastaları tatlıları tartları ikram ederdim

her gün minimum onbeş kez kahve içerdim

çocuğum olmamışsa henüz, 

kitaplarımı bırakacağım kişiyi düşünürdüm uzun uzun..

hiç tanımadığım insanlara kıyafetlerimi dağıtırdım teker teker

sokağa çıkar birer birer verirdim

çünkü kimse bunu yapan birini unutmaz..

benim için özel insanların annelerine teşekkür ederdim,

hayatıma katılmalarına vesile olup onları doğurdukları için

kendime koccaman bi doğum günü, koccaman bi ölüm günü hediyesi alırdım..

kefenimi kendim dikerdim.

hacca gitmeye çalışırdım.

dedeme sarılırdım kocaman,

nolur derdim nolur bas tokadı, gitsin bu hastalık.

amcama o kadar teşekkür ederdim ki..o kadar..

dayımın bebeğinden; 

onunla daha güzel zamanlar paylaşamayacağım için özür dilerdim.

düşündüm de, benim tüm akrabalarım

kocaman seneler harcanacak kadar değerli..

zamanında annemi üzen bazı diğer akrabalara ise

elimde birer kutu çikolatayla ziyarete gidip

tüm nezaketimle

"bok yiyin!" diyip eve dönerdim.

henüz akrabam, eşim, yeni annem olamamış insanlardan

helallik isterdim.

onlara hiç bişey bırakmazdım ama..

hiç olmamışım gibi davranmak daha az acı verir.

ben bu listeyi sayfalar, sayfalarca doldururum daha..

kısa kesmem gerek..

ve tüm bunları yapmak için 

bir senem kalması gerekmediğini de farketmem..

Fobileriniz , takıntılarınız var mı ? Varsa neler ?

ellerime bakımasından nefret ediyorum

ellerimin tutulup hareketimin kısıtlanacağı düşüncesi

çıldırtıyo beni resmen.

tek fobim bu gibi geliyo..

sonu gelmez takıntılarımdan ise burda bahsetmiştim

Bir sabah kalktınız ve dünyada hiç bir insan olmadığını öğrendiniz, ne yapardınız ?  

benim inancımda öyle bi sabah yok ki

bilemedim bak..

 kimsenin kalmayacağı gün kıyamet

ve o zaman sadece helak olacaklar dnyada kalacağı için

hiç istemezdim öyle olsun..

Dünyayı dolaşmak isteseniz hangi ülkeden başlardınız ? Neden ?

 Amerika'dan başlardım, Arizona'dan..

Grand kanyon'u görebilmek için..

viktorya şelalesi'ni..

tıpkı UP'ta olduğu gibi..

zaten ben o animasyondaki nine olabilirim muhtemelen..

ellie olabilirim..

İtiraf edin prens/prenses e dönüşür diye kaç kurbağa öptünüz ?

hiç kurbağa öpmedim ama çok kurbağa kestim, sayılır mı? 

ah lisans zamanlarım..

En son yaşadığınız küçük düşürücü , unutamadığınız olay ?

bi özel projede, hocalarımdan birinin

aa semmma parayı ikinci öğrenciye vereceklerdi

iban numarasını bulamamışlar sen onu bize elden ver demesi..

para pul derdim değil de

öyle aptal yerine konmak çok küçük düşürücüydü nan.

biliyoruz ki ikinci öğrenci yok,

biliyoruz ki ben tezimi verebilmek için onların imzasına muhtacım

çok bişey söyleyemem..

biliyoruz ki küçük düşüren davranış benden kaynaklanmıyo

ama insanın kendi kendisine küçük düşmesi ço garipmiş...

 

Asla yanınızdan ayırmadığınız 3 şey ?

  çantanın içindekilerden mi bahsediyoruz?

eğer öyleyse elbette cüzdanım, anahtarlığım, cep telefonum

basit insanım ben(:

bunların dışında detay istiyosan,

vaseline marka çilekli lipstick,

çantamın boyu yeterliyse kitap,

taksam da takmasam da bileklik

Hayatınızın bir kitap/ film olmasını isteseydiniz hangi kitap/film olmasını isterdiniz ?

benim sevdiğim filmler hep siyasi, ideolojik, sanatsal..

sanat filmi olmak istesem izleyenim olmaz,

hayat güzeldir falan istesem,

nazi kampında joshua olmak istemem..

animasyon olsun benim hayatım.

UP olsun.

lütfen UP olsun.

up..

hayatı sorguladığım,

çantamı toplayıp gitsem dediğim,

gözümden yaş getiren film.. 

pixar bir daha ilk on beş dakikası bu kadar muhteşem bi film yapar mı? 

carl kadar şanslı mıyım,

hayatımın insanı olur da beni o kadar mutlu eder mi? 

o gittiği zaman; ben ayakta bile zor dururken 

hayallerimizin peşinde koşacak dermanı bulur muyum? 

 birlikte başlamak, birlikte yaşamak, 

birlikte yaşlanmak, birlikte sonlanmak..

mutluluğun resmi kesinlikle bu evin duvarında asılı olan..

En yakın arkadaşınızın bir uzaylı olduğunu ve sizi ilk denek olarak kendi gezegenine götüreceğini öğrendiniz, ne yapardınız ?

yürü git lan derdim.

hop! yürü git! 

İsviçreli bilim adamları görünmezlik hapını buldu ve siz bu hapı kullanan ilk kişisiniz. Hapı kullandıktan sonra yapıcağınız ilk şey nedir? 

görünmez görünmez gidip

hapı bulanın ensesine bi şaplak atıp

nasılmış lan nasılmış derim(:

başka napıcam..

mimlediklerim konusuna gelince;

aklıma ilk olarak biricit, değmesin yağlı boya,

kuulumsu, mazbut dişi, kedicik, cessie,
parfümümün kokusu,

aylak falan geldi

gecenin bu saati olması dolayısıyla unuttuğum herkesten özür diler

doldurmak isteyen doldursun, mimleyelim mimleşelim derim(: