10.10.12

düğün yapılmayacakları vol.1


düşündüm bugün okuyucu,
(oov. halbuki hiç adetim değildir.)
dedim ki,
bu düğün dernek ne garip iş.

geçen bi arkadaşımın düğünü vardı
işte ben o günden beri
kara kara düşünmekteyim.

kız yıllardır düğününü planlıyo
"ne gerek var bu kadar düşünmeye
düğün değil sonrası mühim"
dediğimde aldığım
"ama bu her genç kızın hayali olmalııağ"
şeklindeki cevaba ömür boyu anlam veremicem sanırım.

düğün hayali yaptığımdan,
oov nasıl olsun dediğimden değil.
bu yaşıma kadar bir gelinliğe
"uu ne tatlıığğ" diye iç geçirmişliğim,
bir düğün organizasyonunun
hayalini kurmuşluğum yoktur.

çocukken evcilik bile oynamazdım nan.
bugüne kadar
makyajını beğendiğim bir gelin bile olmadı.

neyse,
işte bunca zaman
hiçbişeyi beğenmediğim için
kendi adıma
 neyin yapılmaması gerektiğini
çok iyi öğrendim.
maddeler halinde gelsin ermancığım:
1- 1.30luk kameraman tutma.

1.30 boyunda bi kadın tutmuşlar
kameraman diye.
milletin göbeğini,
bazılarının dizini çekip durdu.
resimler desen
alttan yukarı kendini çeken emolar gibi.
suratlar çenede geniş alna doğru daralıyo falan.


2- düğün pastandan bi farkın olsun.


bu gelinlik denen meret giyilecekse eğer
farklı bişey olsun.
avizeyle yarışmıyoruz kim daha güzel diye.
düğün pastasıyla takım gelinlik ise
eğer bi modaysa şu sıralar;
bu modayı çıkaranın alnını karışlayayım.
bi de en güzel ben olucam diye
kayan yıldız gibi parlamanın manası yok.


3- allah rızası için içeri limonata sokma.

bunun açıklamasını yapmak bile istemiyorum.


4- strafordan pasta yaptırma.


hatta ben pasta yaptırmayayım,
bana beş katlı düğün nutellası yapılsın.
olma mı ya?


5- kendin evlen.

şimdi ne diyo bu okuyucu diyo olabilirsin okuyucu.
ama ben şunu gördüm;
ülkemizde insanlar evlenmiyo.
anneler babalar çocuklarını evlendiriyo.
elbette kimse üzülmesin,
kırılmasın ama
insanlar kaynanasının seçtiği gelinliği de giymesin.


6-  düğün davetiyen adama benzesin.

şu maniyi
neden edebiyat dersinde bırakmadığımızı
sormak istiyorum okuyucu.
hani şu mani, koşma, varsağı falan
onları öğrendiğimiz bi konu vardı lisede.
davetiyene türkü yazdırıyo musun?
semai yazdırıyo musun?
mani nedir allasen?


7- muhakkak, muhakkak ve muhakkak
davetiyene çocuk gelmemesiyle ilgili
bir rica notu düş.

he bizim akrabalar anlar mı?
hayır.
ama bi ümit..
gelmesin abi çoluk çocuk.
biz altı yaşında veletlerin
doğum gününe gidiyo muyuz?
iki kişilik olsun davetiye.
çocuk istemiyorum.
istemiyorum düğünümde çocuk.
bak sinirlendim.
(bkz: doğmamış çocuğa don biçmek)
gelinlik giymiş küçük kıza tahammülüm yok.


8- fotoğrafların spontan çekilsin.


ben resim çekilmekten nefret ederim
ilerde pişman olmamak adına
çektirir miyim bilmiyorum ama
tutarsın bi kadın bi erkek
iki fotoğrafçı anacım;
hazırlanırken,
evlenirken,
ortalarda sülün gibi salınırken falan
çeker kafasına göre.
nedir öyle yalandan kameraya bakıp
sırıtmalar,
yok hanfendinin elini tutun
yok gelin hanım az sağa kayar mısınız.
az sağa kay dedim de..


 9- davetiyende ricalarda bulun, hiç çekinme.


mesela
yandan iki buklesi düşmüş
aşırı simli spreyli topuzla gelmeyiniz.

omzunuza kadar bilezikle gelmeyiniz.

dedikodu yapmak için gelmeyiniz.

(ben direk kimse gelmesin yazayım bari.
ya da düğün davetiyesi yerine
torrent davetiyesi göndereyim
bari bi işe yarasın.)

(ya da kodlarız;
public class dugunumuz {
string marriage = "allahin izni peygamberin kavliyle";
davetli you = new davetli ( )
falan diye.)


10- düğün salonu olmasın.


gerekirse yüz sene borç öde,
ama düğün salonu olmasın..


11- takı töreni olmasın.

hediye vermek isteyenlere dayatma yapılmasın.
bu bir tören haline dönüştürülmesin.
hepsini geçtim,
gelinin damadın yakasına
zoom yapan çakal kameraman olmasın.
ayıptır yav.
yuh.


12- olmasın.

bu maddeyi sırf üsttekilerle dalga geçmek için yazdım.


13- sponsor olarak marshallı seçme.


en güzel gelin sade gelindir.
şekersiz.
badana yaptırma.
hatta makyajını kendin yap.
 ördek dudaklı,
disko topu gözlü olmanın manası yok.
bimilyoncu kozmetikleriyle
gözlerini maviye
yanaklarını kırmızıya boyatma.
 insanlar seni farklı görmeye gelmiyo,
mutlu görmeye geliyo.


14- sabret.

alışverişte,
gelinlikçide,
organizasyon esnasında,
akrabalarla tanışırken.
gerekirse 1 milyona kadar say
ve sabretmeyi öğren.

tu bi kıntinyud..



23 yorum:

  1. Ahahah çok eğlenerek okudum bu yazını :) Hemen hemen aynı fikirdeyiz ve ek olarak evlilik bana hep çok uzak olan bir kavram nedense.:)

    Ha bu arada düğünüme çocuk gelebilir ama gelinlik giymiş bir velet olursa atarım onu aşağıya :D Ve pek tabii beyaz giyen bir akraba kızı vs. çıkarsa onu da yanında postalarım :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. günlük, bugünlük, yarınlık temalı hedırına bayıldım! eskiden de yazıyo muydu bilmiyorum ama şimdi çarptı gözüme(:

      düğünde beyaz giyenlere anlam verememek konusunda ısrarcıyım. garsonsa o ayrı.

      Sil
  2. Hahahahaha harikaa :)

    YanıtlaSil
  3. Bayıldım bu yazına!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (: teşekkür etti sana yazım, o da seni seviyomuş.

      Sil
  4. çok güldüm gene:)) bir çoğu gerçekleşmesi zor şeyler yurdum şartlarında . benim de en sinir olduğum şeydir düğün salonu ortasında amaçsızca koşturan çocuklar. bizim düğünde her şey çok güzel giderken yani ortalıkta çoluk çocuk yokken bir tane veled( o da komşunun oğluymuş) çıktı ortaya. ayy gelinim melinim ama dalacaktım çocuğa:)) neyseki erken gittiler. bak aklıma geldi sinirlendim ben gene...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aman, strese girme. gelmiş geçmiş ya düğün denen şey, bence sen hayatın boyunca bi daha sinirlenme o günü atlatan bi insan olarak(:

      Sil
  5. Cok guldum gercekten ne guzel anlatmissin, benim icin de evlenmeden once dediklerinin hepsi gecerli idi, yani evlilik ne ki sevdigin adamla yasamak icin deftere imza atmak diye dusunurdum. Bu sebeple sadece nikah yaparak olaydan yirttim. O bile insani yeterince strese sokmaya yetiyor. Ama bugunlerde galiba fikrim degisti, simdi olsa kendi planladigim sekilde bir dugun yapardim. Dugunsuz olmaz derdim:) Tabi ki cocuksuz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çocuk konusunda yalnız olmadığımı görmek o kadar mutlu etti ki anlatamam(:

      Sil
  6. Harika yazmıssın. Bayıldım ya. Kesinlikle bencede yapılmasınlar :)

    gorgeousofmyworld.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bi kaç sene sonra bi düğün salonunda kağıttan pastamı kesip limonata içmek istemiyorum çağla..

      Sil
  7. Senin bu dediklerinin olma ihtimali;Türkiye'nin "AB"ye girmesinden,Kılıçdaroğlu'nun başbakan olmasından bile imkansız be :))
    Ama "hayaldi gerçek oldu" demeyi ne çok isterdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (: bakarsın deriz, belli mi olur

      Sil
  8. yazın gerçekten çok eğlenceli olmuş. gerçekten de düğünü aileler kararlıyor. ben kendş düğünüm için şuan babamla çatışmadayım düğün yerini o seçmeye çalışıyor bende izin vermıyorum :)) bakalım ilerleyen günlerde nasıl olacak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. umarım senin istediğin yer, babanı kırmadan olur(:

      Sil
  9. bayıldımmmm :) Ve gerçekten benim düşüncelerimi harfi harife yazmıssın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. böyle evlenilmezse, olmadı baştan deriz ehehe:D

      Sil
    2. Adsız16:03

      ahahahahah:D:D:D:D

      Sil
  10. umarım semma :))

    YanıtlaSil
  11. cuvaldiziiiiiiim
    tek söyle güzel evlenilir
    nikah salonundan dogru balayina .yapacagin masrafi catir catir yersin esinle
    cünki insanlar asla memnun olmuyor bunu bile bile niye lades densin

    yapilan onca sey israftan öteye gitmiyor, ama giybetin dibine de vurduruyor
    niyet ne idi!! Allahin emri peygamberin kavli
    ayrica cok yazdim ama
    ifadelerine bittim :) bunuda yazmadan gitmeyeyim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah estağfurullah, keşke sayfalarca yazsan(:

      ya ne kadar haklısın..

      Sil
  12. acaba bu yazıyı ben mi yazdım dedim bir an:) resmen hislerime tercüman olmuşsun:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yalnız olmadığımı bilmek çok iyi hissettirdi(:

      Sil

 
;