lal olsam.
herkese herşeyi söylemeyesem,
aslında herkes gibi olanlarla
özelmiş gibi konuşmasam.
ya da kör olmasam,
görebilsem ilk bakışta kimin ne olduğunu.
yüzyıllarımı harcamasam.
konuşabilirken bile yeterince şey söyler benim bakışlarım
gerektiğinde insanları
oldukları yerlere çivileyebilirler.
allah böyle bir nimet verdiyse,
ağzına çok ihtiyacın yok diyor olabilir mi?
bazı insanlar için bazı durumları yaşıyosan
onlar hiç yokmuş gibi yaşayacakmışsın.
yanında olsun istemeden,
güvenmesini, inanmasını bile beklemeden.
en basit insan ilişkisinin temeli değil mi bunlar?
neden aradığımız, bulunmayan hale geliyolar peki?
temeli çürüklükten sanırım..
insan ilişkilerinde isteklerinin olması hiç önemli değilmiş.
"anlaşmak"mış önemli olan.
ve anlaşmak işteş bir fiilmiş,
iki kişinin karşılıklı anlayarak yerine getirdiği.
bunu hatırlatmak zorunda kalmak
ne kadar acı..
ne diyodum?
evet. bazı insanlar için bazı durumları yaşarken
öyle bir tavırla karşılaşırsın ki
poponun üstüne nazik bir iniş yapar,
noluyo lan demeye bile vakit bulamadan
unuttum gitti, acımadı ki derken
bulursun kendini.
acımadı ki demek, acını geçirmez.
çocuk gibi, başka bir oyuncağa
ihtiyaç duyarsın.
ama artık,
yaralı yerlerini avutabilecek bir oyuncağı sığdıracak kadar
kocaman bi yüreğin yoktur.
çünkü öğrendim ki
yürek harcanabilen bişeydir şekerim.
canını acıtan her insanda,
seni büyüten her olayda
yüreğinin birazını ödüyosun bedel olarak.
şimdi kırmançi gibi arabesk arabesk
sevgi, dostluk, aşk,
fedakarlık cümleleri kurmak istemiyorum
sadece şunu söyleyebilirim,
aslında çok büyük ders aldığını düşündüğün
bi konuşmanın ortasındayken,
hiç istemediğin halde muhatabıyken
(en azından tek başına muhatabı olmamalıydın..)
canının acısını nasıl geçirebileceğini düşündüğün anda
(ya da içinden nasıl çıkacağını..)
öyle bi cümle duyabiliyomuşsun ki
olayın nasıl döndüğünü bile bilmeyen birinden.
işte o zaman afallamalardan afallama beğen okuyucu.
kafanı göm bir yere,
nefes falan alma.
çünkü heyecanın kalmayacak.
isteğin.
güvenin.
inancın.
herşeyden önemlisi,
ümidin kalmayacak.
sonrası karanlık.
(ama zaten yolunu aydınlatan kimse yoktu,
niye bozuldun bu kadar?)
bu yazıyı sen benim kadar aptal olma diye yazıyorum.
sana önem veren yoksa,
senden önemli kimse de yok.
senin isteklerin umursanmıyosa,
hayatını yaşamaktan başka seçeneğin yok.
bi de kör olmanın lüzumu yok biliyo musun
balık baştan kokar,
sessiz atın tekmesi sert olur,
eşeğe altın semer vursan diyen
bu kadar ata boşuna konuşmuş olamaz.
YanıtlaSilne diyodum?
evet. bazı insanlar için bazı durumları yaşarken
öyle bir tavırla karşılaşırsın ki
poponun üstüne nazik bir iniş yapar,
noluyo lan demeye bile vakit bulamadan
unuttum gitti, acımadı ki derken
bulursun kendini.
tam olarak.
Silah cuvaladizim kötü batti yine canim yandi
YanıtlaSilbu inisleri ablan cok yasadi
ama huylu huyundan vaz gecmez
ve insan kendi nasilsa herkezi öyle bilir
hata burada
huyundan vazgeçmiyorsan vazgeçtiklerin çok daha büyük oluyo. çok daha yıkıcı. bi de sen vazgeçtikçe kılını kıpırdatmayan, tek yaptığı can acıtmak olan insanları görüyosun ya; allahtan başka imtihan vermemesini istemekten başka yapacak bişey kalmıyo.
Silbirilerine ilham mı olmuş tek bir kelimem, yoksa boşuna mı sevinç yaşadım içten içe :) lal olma ama işte, sus ol. :)) ben 'lal'im. ^^
YanıtlaSilsevgiler,
luna.
birilerinin susası varmış, senin kelimen yazdırmış.
Silhep ilham ol, öyle ihtiyacım var ki.. ben düşünemez haldeyim, hatta sen yaz; ben yazmışım gibi okuyayım..
hadi hadiiii keyfini bozma sen sana neşe yakışıyor.
YanıtlaSilıvır zıvıra üzülmeeeee.
:)
değil mi ya(:
Sil