1.11.12

yeter. çok bile.

haddini bilmek
insanın kalitesini belirleyen
en büyük etkendir.
bunu bi kenara yaz okuyucu.
ben şu anda buraya yazıyorum.
hayat bilgisini,
sosyali türkçeyi falan geç;
okullarda öğretilmesi gereken
en birinci zorunlu ders olmalı
haddini bilmek ve insanlara saygılı davranmak.
hala öğrenilmediyse
üniversitede hazırlığı okutulmalı.
birileri üzerinde
sonsuz hak sahibi olduğuna inanan bazı insanlara
"yeter!" diye bağırmak istememeliyim mesela ben şu anda.
doğurmuş olabilirsin,
evlenmiş olabilirsin,
çok şey öğretmiş olabilirsin.
ama bunların hiç biri
sürekli eleştirebileceğin,
sürekli istediğini yaptırabileceğin,
o insana eşyanmış gibi davranabileceğin anlamına gelmez.

o kadar doluyum ki okuyucu,
o kadar öfkeliyim
o kadar kırgınım
o kadar onarılmaz durumdayım ki;
çareyi hiç umursamamakta buluyorum.
vazgeçmekte.
çünkü bazen ne söylersen söyle,
 ne kadar anlatmaya çalışırsan çalış
bak böyle yapma diye;
nankörlük, ego, kendini bilmezlik
herşeyin üstünde kalıyo.
ben bugün bunu öğrendim.
ne kadar çabalarsan çabala,
neyse ya ben bişey demiyorum.
madem değişmiyo insanlar
HAKSIZ OLDUKLARI HALDE,
o zaman semacım diyorum kendime
sen değişiceksin.
yok hadlerini bilmeseler de
aman onlar kırılmasın üzülmesin
yine ben bazı şeyleri yaparım dersen,
olmayacak duaya amin demek konusunda
ısrar edersen,
 adamın biri gelir
kalbini kırar
(çünkü kendisinde ondan yok,
ne kadar acıdığını bilmez.)
ömrünü tüketir,
itinayla canından bezdirir.
değer mi?
asla.
o zaman napıcaksın?
kimseye müsaade etmeden
kendi kalbini kendin kırıcaksın.
haddini bildirmeye gücün yetmediyse
sen bilicen haddini,
ama tek başına.
hayatına o insanlar olmadan devam ederek.
ben anlamıyorum ki,
bazı insanlar doğduğunda
kulaklarına
sen şunun şunun efendisisin
o zaten insan değil it köpek
istediğin gibi davran diye mi fısıldıyolar?




12 yorum:

  1. Ha haaa bunun adına olgunluk deniyor Semmacığım. Zamanla sen olgunlaşmak zorunda kalıp didişme huyundan vazgeçip balık balık bakıyorsun hayata, tepkisizleşme sanırım bir diğer adı bu kendini zorla değiştirme ve hayata monte etme olayının.
    Hakkımdaki iltifatvari sözlerine selam ederim, 10 marifetin en güzel günleriydi belki bizler için halen de güzel ve ben takipteyim, yorumuma rastlamadın mı hiç blogunda bilmem ama koca bir gülümseme ile çokca ayrılmışlığım var:) Yaşlılığıma ver can, şu SSG den çiçek alma olayını daha ve halen çözemedim ben. SSG nin açılımı ne ki:))
    Blogunda bıyık olayından muzdaribim, bıyığı denk getiremiyorum bir türlü:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. olgunlaşmak bu yolla olmamalı. hayat böyle geçmemeli. insanlar seçimlerini bu yönde yapmamalı.

      rastladım elbette, takibindeyim, uğradım yazdım falan; ama hiç önceden 10 marifette hayran olduğumdan bahsetmemiştim; söyleyeyim istedim(:

      ssg eskiden bir ekşi sözlük efsanesiydi, artık hiçbirşey.

      bıyığın da sol üstündeki minik oku denk getirirsen sana çok yardımcı olacak. uğur getirecek. üç vakte kadar kısmet çıkaracak, bol bol bereket gönderecek falan. sıradan bi bıyık değil yani(:

      Sil
    2. Mükemmeli aramak senin dediğin ki daha da yıpratıcı, yaşadıklarınsa zaten tümden senin seçimin değil kabullenişin, başa gelen çekilir misali, tabii ki hayat böyle geçmemeli, zaten geçmiyor da ya sen yıpranıyorsun ya karşındaki törpüleniyor ya da balıklaşıyorsun ki balıklaşmak kötü bişi değil bu anlamda sağlığın bozulmuyor en azından.

      Sil
    3. bilememek, içi kararmak, huzursuz olmak, sonunu görememek, başını hatırlayamamak, ne yapacağını kestirememek, hatta genel olarak kestirip atamamak, anlaşılamamak, anlayamamak arasında gidip gidip geliyorum. nasıl bir hacı yatmaza dönüştüğümü tahmin bile edemezsin..

      Sil
  2. Öyle sık tekrarlıyorum ki kendime "haddini bil" diye... Bunu unutanlar çok sıkıntı yaratıyor çünkü insana, onlardan olmak istemiyorum. "Cessie, haddini bil!" Arkadaş ilişkilerinde, aile ilişkilerinde, hocalarla iletişimde unutulmaması gereken en önemli şey. Her insan uyanınca kendine bir tekrarlasın bence "haddini bil!" diye

    YanıtlaSil
  3. Dürüstlüğü patavatsızlıkla karıştıran bir toplum olduğumuz için, ben de genellikle "Haddini bilemeyenler furyasına" dahil sayılabilirim belki.
    Ayrıca sen çok dolmuşsun anam.
    Başkaları için kendini değiştirme ama.
    Değişim kötü bir şey değil, değişmekten korkmamak gerek tabi de.
    Başkalarına göre de değiştirme kendini.
    Evet, demek istediğimi anlatamadım.
    Aman neyse.
    Sen gül hep Semmmmaaaaa!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kafamı neden karıştırıyosun kadın?!
      zaten bi damla beynim var o da hastalıktan gözümden akıyo neden önce değişme sonra değişmekten korkma diyosun hangi birini yapayım şimdi ben?
      bana böyle yükleme yapmayın efenim, kısa emir kipleriyle konuşun; yap-gel-yapma-gelme şeklinde.
      (olumluyla olumsuzu aynı anda değil, sonucunu görüyosun.)

      Sil
    2. Şöyle demek istedim;
      Yani değişimi gerçekleştirmekteki amacın kendin içinse, kendi kendine gelişen bir şeyse bu, gerçekleşmesinden doğal başka bir şey yoktur. Yani senin için olacak, başkaları etkisinde değil, sadece canın istedi diye. Seni asimile etmeyecek kadar.
      Ama çevre faktörleriyle seni başka bir tarafa yönlendiren, seni sen olmaktan alıkoyan bir duruma iten bir şeye neden oluyorsa bu değişim, amaaan salla.

      Sil
    3. amaan salladım(:

      Sil
  4. Dün ilk defa birine "haddini bil" dedim ya la :))
    Ohhh ne rahatmış be -diyemiyorum çünkü onun patavatsızlığına karşılık verdiğim için pişman oldum,üzüldüm kırdım mı diye? Karakter ve yetiştirilmeyle ilgili bi durum bu malesef...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dedirtilmemiş büyüyenlerdensin sen de demek ki. en sonunda çok kötü patlamasından iyi sanırım, bilemedim..

      Sil

 
;