engin alkan markadır bence.
onun yönettiği oyuna, oyuncular boş boş otursa bile giderim.
bu sezon üç oyuna emeğini kattı;
tarla kuşuydu juliet,
istanbul efendisi
ve şark dişçisi.
üçünü de gördüm, tarla kuşuydu juliet'i bir kez,
istanbul efendisi'ni iki kez,
şark dişçisini sonuncusu dün olmak üzere üç kez.
mayısta oynarlarsa (ki umarım açık havada oynarlar)
üçünü de son kez görmek istiyorum,
malum sezon kapanacak.
ve şunu farkettim ki çok saygısızsın bazı insanlar.
sahnede üç saat ezber tutan,
sen poponu kaldıramazken sırf sen mutlu ol diye koşturup duran adamlara
bi alkışı çok görüyosun.
oyun biter bitmez çıktın, sahne selamını beklemeden.
üstelik dün sahneye kapak fırlattın
engin alkan sahneye çıkmazsa bu size kapak olsun diye.
figüranlara dikkat çekmek isteyen en favori figüranımız
şarkısının başındayken neredeyse salonun yarısını terkettin.
çok ayıp.
hiç yakıştıramadım.
PS: çağlar çorumlu; adamımsın. yüzyıllardan beri.
taparnigos hanım, ayol ayol yanim yanim şalala!
tarla kuşuydu jülyet'i geçen sezon, İstanbul efendisini de buz sezon izledim. Şunu diyebilirim ki şehir tiyatrolarında izlediğim en mükemmel oyunlardı. Evet uzun sürüyor oyunlar, normal bir oyuna göre ama, gülmekten zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştımm.
YanıtlaSilbana da çok kısa gibi geliyor, özellikle şark dişçisi 3 saat olmasına rağmen kırk beş dakika sürdü sanıyorum her seferinde.
YanıtlaSiloyunu da 3 saattir sahnedeyiz yorulduk diye bitiriyorlar zaten:)
bence lüküs hayat gibi kült olacaklar. engin alkan tıpkı suna pekuysal'ın lüküs hayat'ta son gücüne kadar oynadığı gibi istanbul efendisi'ni canlandıracak devasa kürküyle.
umuyorum..
valla tebrik edip alnından öpmek lazım bu arkadaşı hoş bir serüven çıkmış ortaya :)
YanıtlaSilhemm de ne serüven(:
YanıtlaSil