bad monday

"pazartesi haftanın en resmi, en kravatlı günü.

haftanın günleri renklerle simgelense eminim siyah olurdu.

ayrıca uluslararası diyete başlama günü,

çalar saatlere küfür etme günü şeklinde başlıklar içine de alınabilir.

bazen öyle pazartesiler oluyor ki

ismail abi gibi aaaağzını burnunu kıralım diye bağırıyorum

kendime yandaş bulamıyorum..

ama genelde seviyorum ben bu günü.

çünkü daha çok nefret ettiğim bi gün var; pazar.

pazar geceleri ertesi günün kıyafetlerini hazırlayıp astığımda,

cilt bakımı yaptığımda, elime bi fincan yeşil çay alıp

kitabıma ya da filmime gömüldüğümde,

huzurla uyuduğumda

pazartesiler daha çekilir oluyor.

en güzel tarafı da akşamında leyla ile mecnun'un olması.

şimdilik.

bu pazartesi, öncekilerden daha sempatik bi haftanın başlangıcı olsun.

inşallah dinimiz amin."

şeklinde bi post hazırlamıştım sabah. 
okuldan apar topar çıkmak zorunda olduğum için yayınlayamamıştım.
yazmaz olaydım.
öyle berbat bi pazartesi oldu ki,
ne yediğimizden bişy anladık,
ne yaptığımızdan,
ne gittiğimizden ne de gördüğümüzden.

PS: herkes bilsin isteyen için özel not:
sbarro pizza yapmasın!