1.9.13

hanimiş

okuyucu! nasılsın?

sen sakın sorma tamam mı aman sorma bak.

bir yoğuken neler yaptım postuyla daha karşındayım.
bu süreçte nerdesin, hasta mısın bişeyin mi var
ama biz seni çok özledik şeklinde mailler atıp soran
merak eden herkese teşekkür etmeme hiç gerek yok.
bi allahın kulu sormaz mı olm?!
niye yapıyonuz böyle?

neyse. olur arada öyle, işin gücün vardır.

herşey bi kitap siparişiyle başladı..
(dını nı nı nı wornır bros)

yeni eve yeni kütüphane yapılacak,
e benim de yeni kitaplara ihtiyacım var şeklinde
bulunabilecek en saçma bahaneyi ürettim;
kendim bile inanmadım.
kim bin beş yüzüncü kitabını almaya gerçekten ihtiyaç duyar ki?

ama kendimi kandırmanın bi yolunu bulmalıydım.
dedim chattam, grange, dekker rafım var,
aamedümit rafım var, ihsan oktay rafım var
neden tess gerritsen rafım yok?
hemen olmalı! hemen! hadihadi kımon diyerek gittim 
zira yeni evlenecek bi insanın en büyük eksiği
tess rafıdır.


elimde var mı yok mu diye bakmadan
güzel dursun diye bütün tess kitaplarını aldım.
kredi kartından alıp babama acıyınca
"baba vereyim bunların parasını ben sana" dedim,
sonra "yok kızım" cevabını alınca ne yaptım?
o parayla tekrar kitap aldım!


 normalde sipariş notuna
"allasen ayraç yollamayın bak ölümü görün" yazardım ama
bu sefer yazmayıp çizgi yayınlarının
çerçeveletilesi ayraçlarıyla tanıştım.
ephesus'un ayraçlarıysa
yeni kitap almak için bahanem oldu.
işte ihtiyacım olan tam da buydu!


 ne yaptığımı tahmin etmek zor olmamalı,
arada böyle zekiliklerin vardır bilirim okuyucu.
yine kitap aldım!


sonra ben bi hasta ol, bi hasta ol
evden dışarı çıkama.

hayır, bunda dışarı çıkacak param kalmamasının
hepsini kitaba yatırmamın falan etkisi yok.
başımı kaldıramadan, bloğa falan giremeden
danalar gibi kitap okuduğum bi hafta geçti
demeyi çok isterdim ama yok. olmadı.

mobilya bakmak konusunda
gelin kaprisinin zerresini göstermeden
kendime bi mağaza seçtim ve buraya bu buraya bu olsun mu
diyip envere de onaylattırdıktan sonra
iki saatte bütün evin eşyasını seçmiş bulundum.

epten aykırılığın bi örneğini göstererek
gelinliğimi kafamda tasarlayıp siparişini verdim,
ne çıkıcak tam olarak bilmiyorum.
rengi bile bilmiyorum, ben kapuçino demiştim ama
galba ellerinde yok, kapucuna yazmışlar.
neyse inşallah o da güzel bi renktir,
pembeli membeli bi gelin olmayı hiç istemem.
arada böyle kahveye düşkünlüğümü yansıtırlıklarım vardır.

kasım ayının sonbaharda olduğunu yeni anlamış gibi
sonbaharda yağmur yağaar diyince annemin bazı arkadaşları,
biz kuyruğu yanmış kedi gibi yine düğün mekanı bakmaya başladık;
nasılsa tuttuğumuz yer cepte diyerek.
sonra dedik ki
biz yağmurlu kır düğünü istiyoruz.
neyse ki çok vakit kaybetmeden sonuca bağladık.


 hifa hatun meleğiyle arkadaş oldum,
kensi kıymetimi bilmeyip bana
"deli kafa" diye seslenmeyi tercih ediyo ama
ben o tam bir leydi gibi yetişsin diye
hep bayan hifa hatun diye sesleniyorum.
çocuktur, olur öyle.


benim evimde tepsi yok ki diye sanki dünyada tepsi satılmıyomuşcasına
deli gibi tepsi boyadım annemin yanında.
dekupajladım, utanmadım yat verniğiyle vernikledim.
sanki altın kaplama da yıkayınca çıkacak.

sonra onları istanbul'a götürmeye üşendim,
taam ya bunları burda kullanalım diye bıraktım.
sonuçta benim yine tepsim yok.
eşin dostun bloğumu takip ettiğini biliyorum,
bi ara bi eksik listesi yapıcam ama tepsiyle başlayabilirsiniz.


bi de evim varmış gibi kapısına süs yaptım.
doğmamış kapıya süs biçmek..

aslında ben kına süsü yapmak için on metre kırmızı keçe aldım
sonra süsleri beğenmedim o keçe elimde patladı.
ne yapsam diye düşünmekteyim.
hayır kırmızıdan da çok hoşlanmam..


bizim kızlarla
günde on buzparmak gücüyle ev topladık.
tadilat, temizlik, taşınma.
sonra koloni halinde babannemde kaldık,
kadın bi haftada 16 kilo verdi.
bazen böyle sağlığa faydalılıklarım olmuyor değil.


babannede kalınca içime bi
içli köfte yapıp buzluğa doldurmak, bamya ayıklamak,
reçel yapmak salça kaynatmak isteği gelir.
hayır babannem üst katta,
düşün ben ne sıklıkla neler yapıyorum.
baanne dedim hadi salça kaynatalım.


sanki buzullarda yaşayacakmışım gibi
kavanoz kavanoz salça yaptık kışa hazırlık.
belki orda market, bakkal, domates, bitki falan yoktur
hazırlıklı olmak lazım.
bu arada salça makinesi çok işe yarıyo,
alın bak.


ergenliğini bildiğim kızın bebeği doğarken
hoşgeldin hediyesi yaptım,
tanımadığım insanlara pasta yapıp
mutlu etmenin dayanılmaz hafifliğini yaşadım.


bu arada lily bi sabah intihar etti.


yağmur duası ettim.
(öğreteyim;
allam nolur yağmur yağsın amin.)
yağmur yağdı!
çok yağmur yağdı okuyucu!

cory öldükten sonra glee izleyememenin boşluğunu
hiçbişeyle dolduramadım.
vikinglere mi başlasam, homlende mi diye düşünüp duruyorum.
en iyisi hannibal sanırım..


cihangir'deki merdivenler boyandı,
sonra tekrar boyandı.
iki grup da merdivenlerdeki böcek yuvalarını
ve bitkileri düşünmedi.
boğdu kimyasala.
o yüzden ben iki halini de sevemedim..

en önemlisi mısır'dan suriye'den filistin'den
dünyanın halinden gözümü alamadım..




senin bu temponu biz değerlendirelim
dünyaya fazlasın diyen uzaylılar
gökyüzünden bi pencere açtı,
ama o pencereye ailemi, enveri, kitaplarımı ayakkabılarımı
çekmez uzay aracı diye kapat kapat esmesin dedim.

neyse ki cereyan yapmadan kapattılar.
arada böyle davetsiz misafirlerim gelir.


yazmayı özlemişim, onu farkettim.
iyeoka dinledim bol bol.
geniş aileli babanne kahvaltıları yaptım her sabah
yani babannemden "salak yemin ediyorum gerizekalı bu kız
kavaltı yapılmaz mı" cümleleri dinlemekten ibaretti
ama olsun, mutluydum.

halam yine gezentiliklere çıktı
hala nolur eve dön sabahaçi uyku uyuyamıyom
çok özledim halaaa! nerdesiiin?!

tez desen yok.
beyaz kitaplığın pakedini hala gönderemedim,
içime sinen bi paket olmadı hala..

deep'in plaketi bana geldi bloglar mahallesinden, geri gönderilesi.
göksu'nun illustrasyonu geldi
inanır mısın aaaaynı ben (:


öyle de tatlı kitaplar geldi ki hediye..
bloglar mahallesine, nassın iyi misin diyen muhtarıma,
olmasan ne okurduk diiiğp'e teşekkürlerimi bir borç bilirim.
ceketimi ilikleyip eğilirdim ama
kalkarken hep insanlara çarparım.

sinemaya gitmedim,
ev eksiklerimi tamamlamadım,
kompost hazırlamadım,
kafam öyle karışık ki bi rahat uyku uyuyamadım..

yapmadıklarımı yazsam meydan larus olur
bu kadar da boş beleşlik..






22 yorum:

  1. valla pazar pazar yazın beni güldürdü özellikle yağmur duasını öğrettiğin için teşekkürler:))lily'nin intiharına çok üzüldüm.Merdivenlerdeki böcekler hiç aklıma gelmemişti çok eğlenceliydi bu arada uzun zamandır yoktun ya nerelerdeydin:))sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. öğretirim ne demek çok faydalı bi dua bence. bazen böyle paylaşımcılıklarım vardır. bi de 2 kasımda yağmur yağmaması için dua et arkasından ama, olur mu? lily yeşil ama bıraktı kendini. bence stresten. bazen bana da oluyo, elimi kolumu bırakıveriyorum öyle. bak bak sorduğu soruya da bak (: saygılar, öperim :*

      Sil
  2. Cnbc-e reklamları: "Yemeğe Davetlisiniz"
    Ben: A hadi ya kim davet ediyor?
    Annem: Yemek biziz canım.
    Dizi: Hannibal
    Kızımmmmm hangi ara okuyacaksın o kadar kitabı? Bak böyle reading challengelara filan katılmazsan, kendini gaza getirmezsen, ömrünün sonuna kadar "YENİ KİTAP ALAMAZSIN" bak tehdit değil, olacakları söylüyorum.
    Ayrıca bir arkadaşım da 8 Kasım'da evlenmişti, güpgünlük güneşlikti.Her sene "nasıl da yağmadı di mii?" muhabbeti yapmadan esgeçmeyiz Kasım'ı.
    hem ben de çok hastaydım ondan arayıp soramadım bak he, yaz gribi hiç çekilmiyor. ama yok ya bi düşününce kıştakinden daha iyi.
    Ya hadi herşey tamam da Ruj Ormanı nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okuyom ben ya. bakmayın sağ framedeki ne okuyör bu?! kısmını değiştirmediğime, o kitaplardan altısı bitti bile. turbolu jet hızısıyla okur, altını çizer, itinayla rafa kaldırır, biten her kitabın yerine beş tane alırım. taktik budur!

      yaa çok sevdim o arkadaşını ben! kır düğünü be, 2 kasımda. hayır anamın arkadaşları haklı çıkmasın yani tek derdim o; gelinlik ıslansın çamur olsun umrumda değil zaten kapuçino yaptırıyorum olur da yağmur yağarsa çamur göstermesin diye. yoğusa değişik olmak için falan değil. bu arada ben hiç bi arkadaşımın düğün tarihini bilmem, ne tatlı bi dostlukmuş sizinki (:

      çok geçmiş olsun , benimki yaz mide bulantısı ve kıştakinden hiç bi farkı yok. stres geldiği anda kapımda beliriyo, kus babam kus. mide duvarımı falan da kusup yenisini oluşturuyorum artık; vücudum o derece alıştı.

      ruj ormanı da şey ya. ben sex and the city izleyeni bayılanı olarak -saracesikaparkır en favori insanımdır- bushnell'e bayılırım. çok kitabını okumuşluğum vardır, çerez kitaplar. bu da elimde yoktu, ondan aldım. eğlencelidir bence. bilmem ki gidiyim de başliyim.

      Sil
  3. Allah seni Semaaa! İnanamıyorum! Önümüzdeki 30 sene boyunca okuyacağın kadar kitap mı aldın?! :D
    Ayraçlar çok güzel.

    Sema, sen çıkmıyorsun galiba benim bloglar listemde :(
    Aklıma esti, nerelerde, hiç yazmıyor mu diye düşünüp girdim hemen. Bir kontrol edeceğim.

    Seviyorum seni <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok yahu onlar bi senelik ancak. değil bile belki. çok okuyorum cessie, sıkıntı stres uçsun gitsin diye kitaplara gömüyorum kafamı.

      silinmiştir belki, bilemedim ki.. ben de seni seviyorum küçük kanalizasyon balığım. :*

      Sil
  4. Adsız17:35

    Hahaha ne tatlısın bee:D:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sen bi de benim bebekliğimi görseydin..

      Sil
    2. şaka be şaka içimden bebeklik resimlerime bakmak bile gelmiyo sen görüp napıcan.

      Sil
  5. İsminde ki "m" gibi uzunca bir alışveriş olmuş :)
    Bende henüz hiç "Tess" kitabı okumadım,ama artık yiter,biliçaltımı falan düşünmicem,bütün kötü düşünceleri ütüledim gitti.
    Bu arada böyle kitap alışverişlerini gördükçe,evleri girip sadece "kitapları" çalasım geliyor,yapmayın.
    Sonra CNN de "penguen" yerine benim haberimi verebilirler :)
    ***
    Daha sonra tek bir mağaza ile tüm evi döşemeni takdir ettim,bir terazi ye de yakışan budur zaten :)
    Babaanneni çok kıskandım,benim niye yok :( Allah uzun ömür versin,salça makinesi ne lan :))
    Lily'nin ölümünden ziyade,duvar motifine takıldı kafam,çok sanatsal :)
    Eylül dururken,Kasım niye?
    Hifa hatun ve ayraçlara öpücükler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bak hanımım, sana iki çift lafım var.koskoca kadınsın. paran var, pulun var, herşeyin var. binlerce kişi okuyor bloğunu. yakışır mı sana ekmekle oynamak? dokunma kitaplarıma .eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, sema usta, hiç düşünmeden hacklerim bloğunu. anlıyor musun? hacklerim ve dönüp arkama bakmam bile.

      bu konuda anlaştıysak diğer meselelere geçebiliriz.

      hifa hatun öptürmez. prensipleri var. o terazi burcu karakterli bir küçük hanım.

      eylül iki bayram arası, kasıma denk geldi bilmiyorum ki ya. hem zaten eylüldeyiz; annelerin söylediğine göre oooov çok işimiz var yetişmez. mart istiyolardı kendileri de, kasıma zor ikna etti damat bey. sanırım şansını daha fazla zorlayabilecek durumda değil (:

      babannem var benim, onun annesi bile var. 103 yaşında olduğu söylentiler arasında. kendi de tam olarak bilmiyo. allah da babanneme uzuuun uzun ömürler versin; kaldıramam sanırım onların yokluklarını.

      ben mağazadan evin misafirlerini bile ayarladım, oh çıktı hepsi aradan. allahtan damat hazırdı, o olmasaydı.. düşünemiyorum bile.

      Sil
  6. Adsız20:28

    hoşgeldin, özlettin valla :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yemin et. etcesin!

      yok yok etme. ben de çok özledim ki ^^

      Sil
    2. Adsız13:28

      hehe :))

      Sil
  7. yazıcı evleniyorsun demek yakında maşallah maşallah elinden de her iş geliyor kapı süsleri tepsiler salçalar ha bu arada entelliği de hiç bırakmıyor içime ev kadını kaçar filan diye yığınla kitap almış korkudan :))))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D ahaha pastacı olcam ben, ev kadını kaçmaz içime. terazi burcu çok yönlüdür, yoğusa bana özgü bişey değil yani tamamen annemin doğurmasından mütevellit oluşan bi durum.

      Sil
  8. ebetçi okuyucu14:16

    evlenmiş olsan kitaba aşerdin küçük semmma geliyo derdim de, abla bu ne bu kitaplar? düğünde onlara fiyonk yap nikah şekeri niyetine dağıt bari.

    bu arada istanbul dışına mı gelin gidiyosun sen bilmiyodum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahaha isme de bak (: bulmuş nickini sonunda :D

      kitaplarıma el sürdürtmem, bi de millete mi dağıtcakmışım? yok ya! bana baksana sen bendeki göze baksana bi!
      (bkz: çirkefe bağlamak)

      yok yav istanbul içine gelin gidiyorum onu nerden çıkardın (:

      Sil
    2. Adsız17:10

      (tepsiler için) "sonra onları istanbul'a götürmeye üşendim, taam ya bunları burda kullanalım diye bıraktım." demişsin, yanlış anladım sanırım ailen istanbul dışındaydı.

      Sil
    3. hee anam tatil yapıyo ben de arada gidiyorum yanına, genelde gidemiyorum. hayat bazen çok annesiz..

      Sil
  9. evlen evlen bu boş beleşler kalacakmı sende göreceğiz.
    ayrıca lily de grip olmuş sanırım ayakta duracak hali yok
    kitaplarıda baktın olmuyo yığın yap sehpa, koltuk, tv ünitesi hatta yatak bile yaparsın. ayraçlara fikrim gelmedi daha:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. olur olur kitaplar her türlü. bi duvardan duvara kütüphane, tamamdır. şimdi kütüphanem doldu ortalarda kolilerle geziyolar mahcup oluyorum kendilerine karşı ama iki aycık daha dayanmaları lazım. sonra ben her gün özel bakım yapıcam kendilerine. lily'ye tylol hot dökeyim eve gideyim de.

      Sil

 
;