15.2.13

deepstone sormuş, nasıl kitap okurum?

ben bloğu açtığımdan beri bu soruyu bekliyorum nan!


her zaman kuğusu yahni yapılmış
ingiliz kraliçesi edasında bi terazi kadını,
adeta bir düşes olduğum için
elbette kitap okurken de
bu asaletli yönüm kendini gösterir.


gündüzse döpiyesimin kitap kapağıyla
uyumlu olmasına dikkat ederim.
 louboutinlerimi giymişsem
tabanlarına uysun diye illa kırmızı kitap seçerim.
elimde önemli yerlerin altını çizmek için
pırlantalı mont blanc'im vardır.

arada etrafa "ahh bu yazarlar" temalı
çapkın gülüşler atmayı unutmam.

öyle otobüste minibüste okumam,
önemli yerlerde kitabı çizerken
kaydırmamak için
şöförüme limuzini sağa çekmesini söylerim.
 
geceyse saten sabahlığım ve kafamda svarowski taşlı
uyku gözlüğümle,
fönlü saçlarımla,
ışıl ışıl cildimle okurum.

yemedin dimi?

tamam, bu kadar şahane görünmesem de
çok güzel kitap okurum.

öyle otobüste minibüste okuyamam,
etrafımdaki insanlar dikkatimi dağıtır.
bi cümleyi kaçırsam
kendimi kitaba ihanet etmiş sayarım.

pilates ve eliptik bislet kitaplarım vardır benim.
şu beyni çok yormayan,
eğlencelik çerez kitaplardan.
mesela pucca'yı bitirirken zamanı unutup
üç gün bacak ağrısı çektiğimi bilirim.

bunun dışında
kitap okumaya hatrı sayılır bi zaman harcarım.
yatağımdan başka yerde okumam.


tercihen yüz üstü,
duygularıma hitap eden bi kitapsa
kağıt mendilim ve yüzümü gömme yastığımla.

uyku vaktim yakınsa bi bardak sütle,
gün içinde kesinlikle kahvemle.

yatağımı, çarşafımı, yastığımı renk renk boyayan
ağzını açık unutarak uyuyakaldığım
altını çizme kalemlerimle.

yalnız altını çizmek dediysem
öyle satırların altını çizerek kirletmem kitabı.
sayfa kenarına, ilgili satırın hemen yanına
mikroskobik boyutta ok işaretleri,
kalpler, çiçekler, not ettiğim konuya bağlı olarak
tuvalet kağıtları falan çizerim.
 artık hayal gücüm o cümleyle ilgili
ne emrettiyse.

ben çok mutlu kitap okurum biliyo musun?
o gün yaşadığım herşeyi unuturum,
 bütün stresimi kapağın ardında bırakırım.

bazen bi cümle gelir,
kalbimin kırığına çotank diye girer.
kitaplarım ıslanır.
altlarını çizerim,
bak derim sadece sen yaşamamışsın
bu yazar da yazdıysa..


beş yaşımdan beri okuyorum,
(sözlüğe selam.)
binden fazla kitabım var,
kitap yüzünden bozulup
3.75 olan gözlerim,
neyse ki çok alıştığım lenslerim var.

canım sıkkın olduğunda
döküp temizleyip dizerek stres atabileceğim
bi kütüphanem var.
evlenince şöyle yaptırayım diye
onlarca kez kafamda tekrardan çizdiğim bi kütüphane hayalim var.


çok iyi biliyorum ki,
bunlar beni etrafımdaki hemcinslerimden ayıran
karakterime çok katkısı olan özellikler.

bu yüzden,
bütün kitaplarımın tek tek tek ayrı bi yeri var.
 
 


16 yorum:

  1. Kitap önerilerine açığım o halde. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. seçkin bi kitap okuruyum demedim, bu konuda kitap bloggerları fikir verse daha sağlıklı olur zira ben kitapları ruh halime göre seçerim ve gerçekten tuhaf bi ruha sahibim(: çoğu zaman da seçmem, kitap olsun çamurdan olsun mantığıyla hareket ettiğimden kitapçılardan konusunu bilmediğim onlarca kitapla çıkarım. ahh bi de indirim varsa..

      Sil
  2. Adsız14:37

    hahaha harikasınız

    YanıtlaSil
  3. Bende okuyamam oyle otominibuslarda ama okuyanlara da hayranim hatta benden daha iyi konsantrasyonlari oldugunu dusunurum..bide midem bulanir benim harfler hareket ettikce..kitaplarimi ve o kokularina karsi bi zaafim var..kitapcida fazlaca kalirsam o kokuyla kafayi bile bulabilirim ;)

    YanıtlaSil
  4. Geçtiğimiz yaz pilates topu aldım şişirdim süs niyetine odama koydum :D
    Bu yarı tatilde de egzersiz bandı aldım onun yanına koydum :)
    Uyumlu oldular.
    Bir türlü kalkıp nasıl yapılıyor diye bakamadım :/
    bende yatağımda okumayı severim. Sırt üstü yüz üstü fark etmez. Okuyoruz.
    Yurtta pek mümkün olmasa da :/
    Neyse efendim ne diyordum. Benim bin küsur kitabım olmasa da yarım bine yakın var efenim :)
    Bol kitaplı, okumalı günler dilerim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. eğer bi gün sıkılırsan aman nere koyucam bunları falan dersen bana yollayabilirsin. hiç çekinme tamam mı?

      Sil
  5. ilk bi kaç cümleyi okuyunca ben de büyüyünce Semmma gibi okıcam diye düşünmedim diil:) ilerledikçe he oda benim gibiymiş meğer dedim. kütüphanen kafamda harika bi şekilde canlandı..
    göz konusunda benim de sıkıntım var benimde okumaktan 4 derece bozuk gözlerim hadi şimdi lens diye bişi varda rahatız orta okul zamanlarında ince gözlük bile yoktu şişe dibi gibi bişi yüzümün yarısını kaplıyodu:S

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. büyüyünce miğ? daha 23üm ben yağ.

      benim ortaokulda çok güzel gözlüklerim vardı, sonra lise sonda trafik kazası geçirdim bi süre kendimde olmadığımdan gözlüğe de ihtiyacım yoktu sonra bana yapılan gözlüğün sağ camı sola sol camı sağa takılı geldi, ben de bunu çok zaman sonra farkettim. günlerce takmayınca geleni güzel sanıyosun. sonra bi bozuldu bu sebepten, daha da düzelmedi.

      Sil
  6. bu ne güzel bir yazı.
    ilk bölümde kahkaha attım ama.
    sona da kitaplarla ilişkini çok ama çok sevdim.
    bundan daha detaylı ve etkili yanıt verilemezdi.
    :)

    YanıtlaSil
  7. "öyle soruya böyle cevap" :) eline sağlık. yalnız şoförüne söyle sağa çekerken su sıçratmasın malum biz fakir halk :'(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir ingiliz atasözü der ki; "su sıçrarsa kuru temizlemeye versinler."

      Sil

 
;