kız kardeşimin hikayesi - altını çizdim..

dün hastanedeydim, onkoloji servisinde.

bütün gün düşündüm

kanser, ölmek, kanser, hastalık,

kanser, gıdalar, kanser, yaşanmamış durumlar,

kanser, kanser.

sonra üstüne post yazdım babam ve oğlumla ilgili.

hadi baştan izleyeyim dedim.

zırladım zırladım, yetmedi.

bi de oturdum my sister's keeper'ı izledim.

daha önce de izlemiştim ama

peşpeşe gelince böyle,

oyy çok dokundu okuyucu..

lösemi hastası kızları kate'e tedarikçi olması için,

laboratuvar ortamında

genetik olarak ona tıpatıp benzeyen

yeni bir bebek yapma kararı alan bir anne babanın hikayesi.

ve ömrü boyunca yaşama amacı

ablasına donörlük etmek olan

hayatı pek umursanmamış yeni bebek anna'nın.

ta ki ben de önemliyim diyerek

isyan edecek yaşa gelene kadar.

11 yaşına..

bir de hiçbir şeyiyle ilgilenilmeyen,

evde olmadığında yokluğu,

hastalıkları bile farkedilmeyen

erkek çocuk var.

ve film, anna'nın ailesine dava açmasıyla

oldukça izlenmeye değer hale geliyo.

little miss sunshine'dan aşık olduğum

ebigeyıl başrolde.

ayrıca sofia vassilieva'nın da oyunculuğunu çok beğendim.

aferin.

oyunculuğa devam edebilir, tamam.

(zaten ben oscar jürisiydim.)

sandrekine bayıldım!

kemırın'ın kızı çirkinim diye ağladığında

aynanın önünde kendi saçlarını kazıdığı sahneye bayıldım.

şimdi gelsin altını çizdiklerim

- küçük bir çocukken annem bana,

gökyüzünün küçük bir parçası olduğumu,

o ve babam beni çok sevdiği için

bu dünyaya geldiğimi söylemişti.

kısa süre sonra,

bunun pek doğru olmadığını fark ettim.

çoğu bebek tesadüfen doğar.

- ben tesadüfen doğmamışım.

ben tasarlanmışım.

özel bir sebeple dünyaya gelmişim.

bunu ablamın hayatını kurtarmak için yapmış

- artık hayal etmek bile zor,

ama tüm bunlar yaşanmadan önce

çocukların sadece çocuk olduğu

ve herkesin mutlu olduğu zamanlar vardı.

- kate hasta olmasaydı ben doğmazdım bile.

tasarlanmış bir bebekmişim.

kate'e yedek parça olmak için imal edilmişim.

- öleceğimi biliyorum artık.

aslında bunu galiba hep bildim,

sadece zamanı bilemedim..

- hastanede olmadığım zamanlar,

sadece dönmek için kötüleşmeyi bekliyorum.

- er ya da geç kabul etmen gerekecek,

vazgeçmek zorundasın..

- sona geldim kardeşim.

bundan sonrası daha ürkütücü olacak.

bana bi iyilik yapmanı istiyorum ufaklık,

beni özgür kılabilirsin..

- güzel bi hayattı değil mi?

en kısa zamanda okuyup altını çizmeyi ümit ediyorum..

ennn kısa zamanda..