senelerce olmasını
ve olduğunda kutlamalar yapmayı beklediğin olayları
kuru bir hayırlı olsunla geçiştirdiğinde..
öylesine "keşke biri bana papatya alsa" dediğinde
seni mutlu etmek için evine papatyalar gönderen arkadaşının gözünün içine bakıp
"mutlu musun?" demeyeli ne kadar zaman olduğunu sayamadığında..
ve en son kimin
gerçekten senin için bişy yapmaya hazır halde
mutlu musun diye sorduğunu hatırlayamadığında..
zaman denen şeyin aslında ne kadar önemsiz olduğunu,
sevdiklerine ayırmadığında ne kadar boş geçtiğini,
kazandırmadığını yıprattığını sadece üzdüğünü farkettiğinde..
zamanından önce büyümek zorunda olduğunda..
birlikte uyuduğun birlikte büyüdüğün insana öğle arasında beş dakika ayırabilmeyi lüks saydığında
ve "çok vaktini almayayım" cümlesini kurarken için acıdığında..
yemeği nerde yiyelim sorusunun yerine resmi hediyeler konuşulduğunda,
evinden aldığın dostunun evinin yolunu unuttuğunda,
saçının teli havalansa farkedecek kadar çok vakit geçirdiğin insan
saç rengini değiştirdiğinde
eski rengini hatırlayamadığında..
noktayı koyacak kadar sağlam duramadığın
ve üç noktanın belirsizliği altına girmeye
cesaret edemediğinde..
herkes diğerinin hayatının dışında kaldığında
ve sen sessiz sedasız kabuğuna çekildiğinde..
ve olduğunda kutlamalar yapmayı beklediğin olayları
kuru bir hayırlı olsunla geçiştirdiğinde..
öylesine "keşke biri bana papatya alsa" dediğinde
seni mutlu etmek için evine papatyalar gönderen arkadaşının gözünün içine bakıp
"mutlu musun?" demeyeli ne kadar zaman olduğunu sayamadığında..
ve en son kimin
gerçekten senin için bişy yapmaya hazır halde
mutlu musun diye sorduğunu hatırlayamadığında..
zaman denen şeyin aslında ne kadar önemsiz olduğunu,
sevdiklerine ayırmadığında ne kadar boş geçtiğini,
kazandırmadığını yıprattığını sadece üzdüğünü farkettiğinde..
zamanından önce büyümek zorunda olduğunda..
birlikte uyuduğun birlikte büyüdüğün insana öğle arasında beş dakika ayırabilmeyi lüks saydığında
ve "çok vaktini almayayım" cümlesini kurarken için acıdığında..
yemeği nerde yiyelim sorusunun yerine resmi hediyeler konuşulduğunda,
evinden aldığın dostunun evinin yolunu unuttuğunda,
saçının teli havalansa farkedecek kadar çok vakit geçirdiğin insan
saç rengini değiştirdiğinde
eski rengini hatırlayamadığında..
noktayı koyacak kadar sağlam duramadığın
ve üç noktanın belirsizliği altına girmeye
cesaret edemediğinde..
herkes diğerinin hayatının dışında kaldığında
ve sen sessiz sedasız kabuğuna çekildiğinde..
çok sert olmuş, ama doğru olmuş.. ne desem bilemedim be sema?!
YanıtlaSilÇOK DOĞRU OLMUŞ AMA YERİNDEDE OLMUŞ SEMA YAZARSA DOĞRU YAZAR;)
YanıtlaSileyvah yaşlanmışım :D
YanıtlaSil"ve en son kimin
YanıtlaSilgerçekten senin için bişy yapmaya hazır halde
mutlu musun diye sorduğunu hatırlayamadığında.."
aaağh ağh.
ben de ne desem bilemiyorum kedi, hatta o kadar bilemiyorum ki bembeyaz duvarlarla kaplı bi beynim var gibi hissediyorum, içi bomboş..
YanıtlaSilkeşke sema doğru yazmasa demy. keşke sema yanlış yazsa yanlış yaşasa. en azından içi acımasa..
YanıtlaSilmadame, sen yaşlanmışsın, bazılarımız yaşlı doğduk. hepimiz benjamin button'ız!
YanıtlaSilcessie, hatırlıyo musun?
Hatırlıyorum.
YanıtlaSilÇok doğru, müdahale edemediklerimiz dışında bunları yaşamamak dileğiyle. Yazın nankörlüğümü hatırlattı bana.
YanıtlaSilben hatırlamıyorum cessie..sen daha şanslıymışsın(:
YanıtlaSilhepimiz kendimiz için bencil başkalarına gelince nankörüz sanırım, sırf bu yüzden bazıları bu yazıları yazıyor, bazıları okuyor..hayatın daha kısa ve daha kaliteli yaşanabileceğini aklımızdan çıkarmamış olsaydık hiç üzülmezdik..