14.8.13

altını çizdim - atlı karınca





geçenlerde birinin
" atlı karınca'yı izledim, mert fırat'tan nefret ettim be"
demesi üzerine du bakıyım dedim
izleyince ben de nefret eder miyim,
başka dilde aşk'tan sonra oluşan hayranlığım azalır mı..
zira ergen psikolojisine girmek istemem,
arada böyle olgunluklarım vardır.

sonra söylemek istediğim bişey var,
kurban besmeleyle değil tekbirle kesilir.
yüz yıl öncesinin filmlerini yaparken
duvar kağıtlarının desenine dikkat ediyonuz da
böyle şeylere niye etmiyonuz?
cık cık. olmuyo filimciler.

kıskanmak'la nefret ettiğim, böyle bitmesin'le hastası olduğum
nergis öztürk'e rastlamak ruhumu şad etti, yüzümü güldürdü, gözlerimi kıstırıp
ekrana öpücük attırdı :*

bir insanlık örneği sahnesi vardı ki..
sırf kensi için birazdan da yeraltı'nı izleyezaum.

filme gelirsek,
ilk başta "ne ki bu filmin olayı" diyosun,
öyle durgun, sıradan bi aile filmi.
hatta o kadar durgun ki, arada bi mabel molası verip
on şarkı falan dinledim.

sonra sıradan dediğine pişman oluyosun,
sıradan ailelerin böyle olma olasılığı seni korkutuyo.

midene bi yumruk, suratına bi tokat,
beynine milyonlarca düşünce hücum ediyo.

kusmak, ağlamak, filmi beyninden,
filmdeki gibi karakterleri dünyadan çıkarmak istiyosun.

ve sahiden mert fırat'ın canlandırdığı karakterden
nefret ediyosun.

bi röportajında öyle güzel bişey söylüyo ki filmle ilgili;
"biz sadece şuna dikkat ettik;
ensestlle ilgili film çekerken, ensestin bir parçası olmamaya.
daha önce çekilen filmleri izledik,
orada meselenin anlatım şekli ister istemez
çocukların bir cinsel cazibe odağı şeklinde ortaya çıkmasını sağlıyordu.
biz kendi filmimizde böyle olmamasına dikkat ettik.
biz sadece bu süreci anlatmak
ve çocuğu da arzu nesnesi yapmamak istedik."

gişe için, para için, şöhret için değil
"iyi bişeyler yapabilmek için" çekilmiş bi film..

bence vurucu sahne 71.48'de geldi.

vay ne cümleymiş diye değil, sana fikir versin diye
altını çizdim.
zaten sözlerle değil, mimiklerle, imalarla,
bakışlarla anlatılmış herşey..



+aç bakalım hediyeni, beğenecek misin.
baban senin için almış, içeri git de bi teşekkür et istersen.
-buydu değil mi istediğin? kuralım ister misin?
(elinin körü kızın babası. geberesice.)


büyüyo heralde, çok sinirli oldu. içine kapandı.


benimle balığa gel kızım,
konuşmadan hiçbişeyi halledemeyiz.


rengi gitmiş dudaklarında donup kalmış,
hiç de çocuksu olmayan gülümsemede sonsuz bir hüzün vardı.

bu tertemiz ruh, hiç de hakkı olmayan bir utançla dolmuş,
attığı o son müthiş çığlığı kimse duymamış..


anlayamadım. anlayamadım işte..


-anne, cenazeyi neden kasabaya geri götürüyoruz?
+hayatta en nefret ettiği yerde kalmasını istiyorum.






10 yorum:

  1. Allahım nasıl bi filmdi bu ya, vurucu yerleir yakalamışsın, bi kaç yer daha vardı sanırım ama hatırlayamıcam şimdi maalesef :/ çok düşündrücü, sinir bozucu, ıyk.

    YanıtlaSil
  2. Çok fena bir filmdi gerçekten. Nerden geldiğimi şaşırmıştım ve inanılmaz ağlamıştım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iyi çekilmiş bi film, iyi oyuncular, allahın belası bi konu.

      Sil
  3. Bu hafta sonu sinemasında bunu izleyeceğim sanırım. Altını çizdiklerin aklımı çeldi! :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok replikli bi film değildi, çok altını çizemedim. screenshot verilesi bi film bol bol. en iyisi izlemek. ya da en bunaltıcısı..

      Sil
  4. filmi duymuştum ama konusunu bilmiyordum, ilk fırsatta izlemeliyim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence de izlemelisin, sen ki filmmaniasın (:

      Sil
    2. keşke izlemeseydim, tek satır yazamayacağım bir film bu, aynaya bakmak gibiydi...

      Sil
    3. ağır dimi..

      Sil

 
;