böyle böyle sayıklayarak başladım güne.
zira üniversite çağımın efsanesi,
çok kişi bilmez ama bilen de baya baya bayılır gruplarından
çamur'un harasını sabah radyoda duydum bi.
e dedim bu çamur değil.
sene 2006.
sibel tüzün süper star diye bi şarkıyla yurovizyona katılıyor.
ellerimizi gözümüze kapatıp parmak arasından bakarak,
bu ne ya bu ne diyerek izliyoruz.
ben üniversiteye başlıyorum,
hayatım boyunca yanımda olacağını umduğum dokuz kardeş ediniyorum kendime.
sabahları hazırlanırken mtv türkiye açıyoruz.
avril lavigne komplikeydıt diyo,
eminem falan var daha iluminatiye kafa tutup piyasadan silinmemiş.
reptilyanlar ve reptilyanainanırcılar hayatımıza,
soya filizi salatalara,
canerle berke henüz esra erola girmemiş.
iskenderin yanına yoğurt istemeyim de daha çok iskender koysunlar diyen
ufak hesapçı grup da hayatımızda yok daha.
yani çok temiz, çok minimal çok steril bi hayat yaşıyorum.
kulaklığımı takıp haradan çamur dinliyorum;
odamın duvarlarını laciverte boyarken,
bitki anatomisi dersinde pinnat yaprağa ilgi duyuyormuş gibi gözükürken.
yani bi üst neslim için kartel neyse benim için de bu grup bu.
o yüzden fevkalade bi üzüntüyle burdan çamura sesleniyorum;
bana yine gül yüzünle geeeğl!