21.12.16

2016nın yüreğinin sıfatından çirkin olması




"helo malav,
iz gedin kold on dis aylınd"
demiş ünlü türk singırı kuup.

buralar soğuk, buralar buz, buralar ekmek almaya bile namüsait.

ankaralılar soğukta yaşamıyo okuyucu,
soğuk ankaralıların içinde yaşıyo.
soğuk bizim evimiz, yuvamız, iliğimiz kemiğimiz.
buralarda vintır iz kaming değil,
vintır delip geçiyo.

neyse ki şu an içerde "nununu nuuğ püff"  diye
pilates topu yuvarlayıp
seksen santim boyu ve boyuna eşdeğer eniyle
kendini bir ebru şallı sanan pofuduğum var da
gece sarılıp uyuyoruz ısınıyoruz.

bloglarınızı karıştırdım
dedim benim neyim eksik sizden ha dostum?
sonra tek sorunumun o koca beynimin kafama sığmaması olduğunu farkettim.
sanırım birazını aldırıcam.
çünkü böyle tam randıman alamıyorum.

ben de 2016 postu hazırlarım, hazırlayamam mı?


şimdi 2016 benim dünyaya hiç bi iz bırakmadığım,
hiç bi halta yaramadığım,
dört duvar içinde allahım neden diye mütemadiyen döndüğüm bi yıl oldu.

çocuk yetiştirdim evet,
tam da istediğim gibi gidiyo çok şükür ama
kimse kusura bakmasın.
eğri oturup doğru konuşalım.

çocuk zaten doğurmaya karar verdiğin andan itibaren
en iyi şekilde yetiştirmek üzere sorumluluğu kabul etmen demek.
bu yüzden aa sen dünyanın en kutsal işini yapıyosun,
bundan daha önemli ne var gibi söylemleri
kulak ardı ediyorum genelde.

insanız,
bırakın da bazı hayvanlardan bu kadarcık farkımız olsun
ve bu sandığınız kadar önemsenmek zorunda olmasın.

yemek yiyosan, nefes alıyosan,
ölmüyosan o çocuğa da efendi gibi bakıcaksın.
bu bi iş değil.

bunun dışında bi tane bile arkadaşım yoktu.

bi kaç kere yeni tanıştığım insanları ağırladım,
onlara hiç gitmedim.
beril yeni insan tanımayı bırak,
eskilerden bile uzak kaldı.

ailem sürekli kalmaya geldi, sağolsunlar.
dedem geldiğimizden beri günde iki kez aradı.
konuşmadığımız bir gün bile olmadı.
kim hasta, kim ne almış,
kim nereye gitmiş hatta gittiği yerde ne yemiş
en ince detayına kadar anlattı.
adam kulağı kesik istihbaratçılardan;
sağolsun benim her gün yüzümü güldürdü.

babaannem line kullanıyo benim, süper babanne.
arayıp laynını açsana kızım dedi bol bol.

işe eşofmanlarıyla giden matematik mühendisi adamken enver,
beni polis eşi olmaya alıştırdı.

ben istemedim. ama alıştım.

kendisini görmemeye, ihtiyacım olsa bile aman dinlensin diye
sürekli kapalı durduğum evde bi gün daha kapalı durmaya,
akşam beril baba diye ağlarken
aman geliyomuş şimdi geliyomuş diye uyutmaya çalışmaya,
hastalığımı yorgunluğumu mutsuzluğumu
hep kendi başıma yaşamaya alıştım.

yani şikayet etmiyorum,
2016 beni daha güçlü yaptı.

bu durumun yan etkisi de çok oldu tabi.
o kadar yalnız kaldım,
o kadar dert anlatmaya çalıştım
ve o kadar dinlenmedim ki
insanların şu hayatta evliliğe ihtiyaç duymadan da
rahatlıkla yaşayabilecekleri sonucuna vardım.
neyse ki evliliğimi bunun zıttı bi görüş üzerine kurmamıştım,
çok etkilenmedim.

ben 2016da çok şeyden vazgeçtim.

ne kazandın dersen okuyucu,
pek bişey kazanmadım.

kendi paramı kazanmadım mesela.
kendime ait vakitler oluşturamadım.

bi kez bile sinemaya gidemedim.
izlediğim yabancı dizileri bıraktım.

hobium'u zengin ettim,
kendimi sürekli yün almaya adadım.

berile sokakta görenlerin dönüp dönüp baktığı mantolar diktim.
şapkalar, aksesuarlar ördüm.

sabahtan akşama kadar elim işledi,
ama terapi olmadı bana.
bu süre zarfında mal gibi de yatıp çıkmadım,
düşündüm.

düşündükçe sinirlendim.

taviz verdiklerime,
yüz verdiğim insanlara,
çok değer verip kendileri tarafından adam yerine konmadıklarıma.
tavşan hep dağa küstü,
dağda yine hep bi kibir.

beni aramayanları aramamaya karar verdim.
bi sınır koydum 
son bir sene içinde bayramdı kandildi doğum günüydü
hep ben aradıysam mesaj attıysam
sildim hepsini rehberimden.
kendileri hala aramıyo sormuyo,
soranlara da canım numaran kayıtlı değil kimdin yazıyorum.

insan ilişkisi emek verilmesi gereken bişey.
senede bir kez bile hatrını sormuyosan,
o insanın hayatında yer işgal etmeye hakkın yok.

kimseye hediye almadım,
kimseden hediye almadım.

kimseyi arayıp hadi gel bi kahve içelim demedim.

çok okudum, az uyudum.

bedenim hiç hasta olmadı,
ruhum kızgın yağda çevrilip dağılan köfte gibiydi.

beril anne dedi, annemm dedi, annemcimmm dedi.
beril beni her gün mutlu etti.

bi çocukluk arkadaşım intihar etti.
yüzlerce insan, polis, asker,
yüzlerce vatan evladı vatanı için şehit oldu.
bi o kadarı terör pisliği için pisi pisine can verdi.

anneler bu sene çok ağladı.

güzel şeyler ölürken
ölmesi gerekenler camış gibi yaşadı.

bu sene çok sabrettik.

din kardeşlerimin bi kısmı hayatlarını zulüm altında
sürdürmeye çalıştı.
bi kısmı namusları için canlarına kıydı.
elimizden ufacık maddi yardımlar,
koca koca dualar geldi.
çoğuna yetmedi.

sürekli camdan baktım,
insanların nasıl hayatlar yaşadığını düşündüm.
benim dertlerim solda sıfır kaldı.

2016 zor geçti.
2017ye ömrüm vefa eder mi bilmiyorum.
ama içimden bi ses onun sonunu görürsen
yine böyle içi kapalı şeyler yazarsın sen diyo.

çünkü ben hep başkalarını düşündüğüm,
ve onlar için kendi rahatımdan,
isteklerimden vazgeçtiğim bi hayat yaşıyorum.
bunu kendim seçiyorum,
ve kendimi değiştiremiyorum.


-yazı başı şarkısı için-















26 yorum:

  1. İçim bi tuhaf oldu, çok güzel ifade edilmiş bir yazı...umarım önümüzdeki senenin Aralığında farklı şeyler yazacaksın. Hayat böyle işte ölmüyorsan umut var.
    sevgiler...
    Ebru

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inşallah.. pek olası görmüyorum ama..

      öperim :*

      Sil
  2. anladım. mesleğini yapıp mutlaka kendi paranı kazanmalısın mutlaka diyorum bak. haklısın evlilik çocuk bunları herkes yapıyo zaten. evlilik düzensel bişi işte, bişeylere yaklaşıp bişeylerden uzaklaşıyorsun. olsun güzel bişi ama sen bir iş kadını olmalısın. bu daha da önemli. bir de o güzelim mesleğin yaa. hadiii eski parlak zekana dön sen. ev hanımlığı çok da uygun değil sana be. hem kariyer hem çocuk halledersin sen çünkü herkes gibi sıradan değilsin tamam mııı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben sıradanın bile yanımda marjinal kaldığına inanıyorum artık. demek ki beynimi hayatımın ilk 24 yılında kullanmak için taşımışım diye düşünüyorum. pek iyi değilim galiba artık, bilmiyorum..

      Sil
  3. Ah bu şarkı... Hayatımın birçok ... anına fon müziği yapmışımdır. (Boşluğa uygun bir sıfat bulamadım; hüzünlü, depresif, yalnız vs. hiçbiri uygun gelmedi). Hobium'u zengin etmek:D Buna bilumum kırtasiye, kitap sitesini de ekle, işte o benim. Kişisel anlamda bu yıl benim için güzeldi, bence. Ancak kendini soyutlayamıyorsun yaşadığın çevreden. Suçlu hissettim, mutlu olmamam gerekiyormuş gibi hissettim. Nasıl geçtiğini anlamadım koca yılın. Bu yıl her şey daha güzel olacak inşallah, öyle umut ediyorum, öyle dua ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. neyse ki biz kindle aldık da kitaba eskisi kadar masraf yapmıyoruz, ben de o açığı yünle şişle kapattım (:

      inşallah dediğin gibi olur; herşey daha güzel olur..

      Sil
  4. Ben seni çok özledim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de kendimi çok özledim yağlı boyam. şöyle bi yenilenebilsem..

      Sil
  5. aslında sizi aramayanları telefonunuzdan bile olsa silerek kendiniz için bir şey yapmışsınız, kızınızı büyüterek aslında onun için gibi görünen ama sonunda sizin olacak adımlar atmışsınız ve aslında kimseye(eşine) bile muhtaç olmadan aykakta kalabilmeyi öğrenmişsiniz ki bence hayatta alınabilecek en büyük derstir yalnızlığı öprenmek , para nasılsa kazanılır ama bu parayla alamayacağınız bir özgüvendir , şimdi öyle görünmüyor olabilir ama inanın ve güvenin ve bir gün deyin , eylem böyle demişti diye , ve ihtiyaç duyduğunuz anda bir mail kadar yakınız :D sevgiler ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güne ne sıcak başlattınız be, eksik olmayın (:

      bi süre sizin gibi düşünüyorum, bi süre neden böyle diye düşünüyorum. ben kendimle mutlu olmadıktan sonra hiç bi çözümün faydası yok sanırım..

      Sil
  6. Deep Tone'un tanıtımıyla haberdar olur olmaz size uğradım takip edebilmek amaçlı. Merhaba :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de size gelirim koşa koşa, melaba (:

      Sil
  7. son yazımı oku olur muuuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. diğp beni hep mahcup ediyordu (gözünden yaş gelen kırmızı yanaklı emoji)

      Sil
  8. Ne kadar da ben. Kendimi okudum resmen. Kimseye ihtiyaç duymadan yaşamayı öğrenmek, ya da kabullenmek, evlilikten bir şey beklememek, sosyal hayatın olmaması, üstüne küçük bir çocuğun her şeyine yetişmeye çalışmak. Çok zor. Allah yardımcımız olsun, miniklerimize sağlıklı ömürler versin, ne diyelim. Geçer yaa. İnşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. işte o inşallah tek umut, ama çok şükür en büyüğü (:

      geçer, kendimize yetelim de amaan bunlar da neymiş :)

      Sil
  9. Deeptone nin tanıtımıyla geldim :) yazı gerçekten güzel olmuş inşaAllah hedeflerini gerçekleştirirsin :) bende beklerim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gelirim hemen, hem zweig yazısı da varmış (:

      umarım herkesin hedeflerini gerçekleştirdiği, haber açmaktan korkmadığı, gülümseyerek uyuyup uyandığı bir sene olur..

      Sil
  10. Çok uzun zaman sonra girdim bloğa. 3-5 bişey yazayım dedim olmadı. Çünkü biliyorum ki okumasını istemediğim bir kaç kişi okuyor bloğumu. Ne iç dökebildim ne de yazabildim. Neyse azıcık bişey yazıp yayınladım. Ölmediğimi gösterdim bloğuma. Sonra buraya geldim. İnan neden bahsettiğine dair bir fikrim yok. Ama insanlar benim kimliğimi bilmeden yazılacaksa yazabilirim diye düşünüyorum.
    Çok garip değil mi Semmma. Üniversitede hararetli hararetli blog yazarken herkes beni bilsin okusun istiyorum. Şimdi ise az ama öz okusunlar istiyorum. Gerçekten samimi duygularla okuyacak olanlar okusun istiyorum.
    Galiba büyüyorum.
    Ben azıcık senin bloğunu bir inceleyeyim belki de bu bahsettiğin şey beni kendime getirecek olan şeydir. Kim bilir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bu yorumu bütün kızlar toplandıklı şey için yazdığımı sanmıştım ama galiba bu postun altına yazmışım.
      Ziyanı yok galiba?

      İSyan etmek istiyorum Semmma.
      Neden diye soruyorum. Seni önemsemeyen insanları neden önemsiyorsun?
      Neden o insan seni elde ettikten sonra değişiyor ve sen ona çoktan teslim olmuş oluyorsun?
      Şu yazdıklarını o kadar çok hissettim ki...
      NE desem boş biliyorum.
      Yaşayan biliyor.
      Ve tevekkülden başka bir şey gelmiyor elden.

      Sil
  11. Yeni yılın ilk sabahında kalkıp kahvaltımı ederken blogunu okumayı seçtim, tezin başına oturmadan sevdiğim bişey yapayım diye. Anlattıkların çok mühim. Hüzünlü ama inan bana burdan bakınca çok güzel yönleri de var. Dilerim, 2017 bu yönlerin arttığı daha güzel bir yıl olsun.
    Dipnot: dün bloguma senin için de satırlar bırakmıştım, gel bir bak bakalım :)
    Dipnot 2: Sen çok değerlisin, bunu unutma.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben çok değerli değilim, ama sen çok değerlisin arzu.

      iyi ki varsın, hep ufkumu açıyosun..

      Sil
    2. Oyy utanırım, kızarırım ama 😳 bana bir uğra bak bu son çağrım 😜

      Sil
    3. geldim ki, okudum utandım :(

      Sil
  12. Aslında ben de hiç istemediğim hayatı yaşıyorum.Kendime yeni bir şans vermek istesem,hep engeller çıkıyor. Hem de zaman ilerledikçe engeller büyüyor. Birini halledeyim derken karşıma daha büyüüüü çıkıyor. Ey hayattttt

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. işte bunlar aslında hep en hayırlısına ulaşabilmek için..

      Sil

 
;