onu hep güldürdüğüm için bana teşekkür etti.
ben de dedim ki;
hayatımın aşkısın.
fırsatın varken bunları söylemek öyle önemli ki,
çünkü bitince
herşey bitiyor.
-roy-
tanıştığımız ilk andan beri beni korudun.
bunu yapmandan mutlu oluyordum,
çünkü bencil ve şımarığım..
artık öyle bir insan olmak istemiyorum.
hep senin fedakarlık yapmandan usandım.
o yüzden,
bu sefer,
seni korumama izin ver..
-gaby-
mahalle
aynı yerdeki evlerden ibaret değildir sadece.
bir topluluktur.
birbirine bağlı hayatlardır.
birbirini önemseyen insanlardır.
böyle bir aileniz olduğunda,
birbiriniz korursunuz.
-McCluskey-
adrenalin.
korku.
bir insanın neler yapabildiğine şaşırırsınız.
-McCluskey-
ve sen,
evime hoşgelmedin.
-Bree-
sonunda, ben gitmeden önce
sorunlarımız bu kadar büyüdü.
bu yüzden uzaklaştım.
ama şimdi,
öyle göründüklerini farkettim.
çünkü sorunlara karşı çok kapandık.
seni ne kadar sevdiğimi
anlamamı engelliyorlardı.
yani bunu şimdi anlıyorum.
ve şunu söylemem gerek;
bu şeyleri hala söyleyebiliyorken
söylemelisin.
diyorum ki;
hayatına devam ettiğini biliyorum.
ve umarım mutlu olursun.
çünkü sen lynette;
hayatımın aşkı olacaksın..
-tom-
-bu fildişi renk.
ben sana bej bulmanı söyledim,
kör müsün?
-biliyor musun?
damadın düğünden önce gelini görmesinin
neden kötü şans getirdiğini
şimdi anladım.
ölüm hakkındaki güzel şeylerden biri de,
her günün güzel görünmesidir.
-McCluskey-
dur bi dakika.
bu hareketi biliyorum.
bu hareketi ben icat ettim!
kötü bir koca olduğumu telafi etmek için
sana mücevher alırdım.
beni bir saatle kandırmaya çalışmana inanmıyorum.
benim affetmemin bedeli
bana biraz daha ilgi göstermen,
yanımda daha fazla bulunman,
duygularıma daha fazla saygı göstermendir.
-carlos-
zavallı lynette,
tüm kariyerini o adam için feda etti
ve bu bile bir işe yaramadı.
-natalie-
herşeyi yapardım,
dünyanın her yerine giderdim
eğer seni nihayet mutlu edeceğime inanırsam.
ama seni tanıdığım sürece,
seni tamamlayacak başka birşeye
ihtiyacın olduğunu düşündün hep.
şimdi,
hiçbirşeyin tamamlamayacağının
farkına varmaya başlıyorum.
-tom-
bu kadar güzel bir eşe sahiptim;
ama ben hep yanlış şeylere odaklandım.
-tom-
hatıraların hayallerinden
daha önemli hale geldiğinde,
orta yaşta olduğunu anlarsın.
-susan-
bazı insanlar yan komşularını tanımazlar,
sadece bahçe çitlerini paylaşırlar.
biz herşeyimizi paylaştık.
ne kadar şanslıymışız..
-susan-
wisteria lane'in bir parçası olan
insanların ruhları
susan geçerken ona baktılar.
herkesi izledikleri gibi.
yaşamanın her zaman acıyı
öfkeyi pişmanlığı bir yere koymayı
öğretmesini temenni ettiler.
çoğu insan hayatın her gününü
öylesine yaşar.
hem de asla gizli kalmayacak sırlarını saklamak için
boş yere çabalayarak.
ahhh keşke bitmeseydi..
-semmma-
tartışmasız en sevdiğim diziydi.. türk versiyonu ne kadar itici olsa da..
YanıtlaSilbenim de en sevdiklerimden biri. birlikte büyüdüğüm..
SilAh Linette :)
YanıtlaSilBen cok az izledim sanirim ilk donemdeki bolumlerini sonra biseyler oldu bebek falan vardi bi ara emziriyordum baktim dis geliyor falan :p
çok güzel örnek almışsın sen(:
Sil