ünlü bi türk düşünürü der ki;
sığınabileceğin bir liman
yoksa yakınlarda
ya da hiç olmadıysa.
anlatacak mecalin kalmadıysa
ya da anlatacak bir şey bile yoksa..
bilmiyorum sanki sırtımı sıvazlayan,
bilmiyorum sanki sırtımı sıvazlayan,
beni pışpışlayan,
saçlarımı okşayan bir el
uzanıyo bu şarkıdan.
aslına bakacak olursan
ümit bile vaad etmiyo
sana,
her şey çok güzel olacak demiyo.
aksine "bu gördüğün daha hiçbir
şey,
daha neler göreceksin!"
diyo
uyarıyo.
o hep içinde olduğun
ama bir türlü kabullenmek
istemediğin gerçeği
usul usul kulağına fısıldıyo.
incitmeden sakin sakin.
alıştırıyo.
yaralanacak, iyileşecek.
yaralanacak, iyileşecek.
kanayacak, kabuk
tutacak.
ıslanacak, kuruyacak.
üşüyecek, ısınacak.
gidecek, dönecek.
kıracak, kırılacak.
yenecek, yenilecek.
ağlayacak, gülecek.
öğrenecek,
öğretecek.
sevecek, sevilecek. -sin.
ister ama koy aralarına,
ister ama koy aralarına,
ister hem
ekle başlarına.
yaşayıp yaşayabileceğinin hepsi bu.
dönüp dolaşıp başa
döneceksin.
ama ne kadar kaçarsan kaç
yine aynı döngünün içine
gireceksin.
şimdi beni pışpışlıyor ya malum,
şimdi beni pışpışlıyor ya malum,
gençsin, güzelsin..
nereye kadar daha gençsin diye
pay biçebilirsin ki kendine?
o yüzden ruhu pırıl pırıl olanların
şarkısı olsun bu.
yaşı ne olursa olsun.
birazı da benim olsun.
"daha ömrünü tüketecek
nice yaraların olacak.
kabukları düşecek,
yeniden kanayacak.."
İlk dinlemede büyük bir etki yaratmamasına rağmen ikinci ve üçüncü dinlemede insanı derinden etkileyen çok ama çok hoş bir şarkı. :] (Sözlükten sonra sanırım bütün yazdıklarım bir tanım cümlesine dönüştü. :)
YanıtlaSilyorumlarına bkz da verirsen tam olacak, şukela olacak(:
Sil