melaba dünyalı!
anneler gezegeninden sesleniyorum;
burası çok dağınık!
günlerdir yazamıyorum zira netbookum çamaşır yığınının altında kalmış,
varlığını bile unutmuşum.
az önce bi ışık gördüm, aha dedim beril uzaylılar bize sinyal çakıyo kızım.
beni almaya geldilerse sen babana haber ver akşam.
biraz yaklaşınca farkettim ki netbookun ışığı.
kimbilir belki de bi okuyucu artık yaz diye telepatik bi şekilde
ışığı yakıp görmemi sağlamıştır diye düşünerek
kendimi adeta nobel ödüllü dünyaca tanınmış
okunmazsa ölecek hastalığına yakalanmış yazar moduna soktum.
arada böyle kendini bilmezliklerim vardır.
beirl sıpası kafasını koyar koymaz
-ki kafasını yerleştirmesi bile on dakka sürüyo,
o kadar rahatına düşkün-
aldım elime, du bi yazayım napıyolarmış dedim.
bu arada alelacele yatak toplamak, yemeği koymak,
dünden kalan dağınıklığa anlamlı bi bakış atıp
"ben dönene kadar toplan, aksi takdirde başına geleceklerden sorumlu değilim"
mesajı vermek gibi asli görevlerimi yerine getirdim.
yatak toplamak asli görevim değildir aslında,
beril hanım bizim yorganı sevdiğinden gün içinde belki lütfeder de yatar ümidiyle sürekli açık.
gece örttüğümüzde yorgan bi yadırgıyo, tuhaf şekillere giriyo.
şimdi bebikli okuyucu sana sorularım var.
bizim beril hala karnımdan çıktığının farkında değil.
bütün gün bana yapışık, başkasının kucağına gider de eskaza beni görürse
hıaa benim yerim oraydı çığlıkları atar halde.
gün içinde işlerimi sağ elimle halletmek durumundayım,
sol elimle hep onu tutuyorum çünkü.
tek elle fırçaya macun sıkmayı bile başardım,
bence nevadalı bilim adamları beni incelesin.
bir buçuk aylıklar için önerebileceğin bi kanguru-taşıma aparatı var mı?
babam doğumdan önce kanguru almak üzereyken
yok yav o insanın belini mahveder falan demiştim,
ama artık başedemiyorum.
hayatta tek elle yapılamayacak işler var okuyucu..
sonra emzik tutturmanın var mı kolay bi yolu?
şimdi bu sıpa daha bi buçuk aylık ya, aktivite falan bilmiyo.
tek bildiği emmek, o da yirmi dört saat yapılıyo sanıyo.
dün gece karnı doydu uyudu sandım yatırdım,
yarım saat sonra arkamı döndüm bi baktım capur cupur ellerini ağzına sokmuş
tüketmeye çalışıyo.
hayır hak veriyorum, arada ben de onun ellerini ağzıma sokup
yutmak istiyorum ama bi süre daha kullanması lazım.
bi yazmayı falan öğrense en azından..
yastık, battaniye kenarı, el, pijamanın önündeki kurdela gibi
her türlü materyali cok cok götürüyo ama
emziği bi türlü tutmuyo.
reçele falan batırmayı denedim,
üstündeki bitince sinirlenip tükürüyo.
varsa bi kolay yolu, bildiriverin hayrına.
bunun dışında bu kadar.
yani yaşamsal pek faaliyetim yok.
bi yere gitme girişimlerimizi de on dakika içinde
kendini yırtıp eve döndüğünde hemen susarak sabote ettiğinden
insan içine karışamayacak durumdayım okuyucu.
zaten tipim de buna müsait değil bu ara.
kitap okumak, kahve içmek,
camdan bakıp yağmurun yağıp yağmadığını görmek bile lüks.
beni kucağına al, biraz daha al, daha rahat al şeklindeki bakışlardan başka
bişey gördüğüm yok.
gün sayıyorum, üç aylıkken kucağımdan başka bi yerde durmayı öğrenicek,
dimi biraz bence?
Başlıkları yazılarından daha güzel olan tek bloggersın :D
YanıtlaSilbaşlıkları okuyup geçmeyiniz lüffen
SilMerhaba bir süredir yazdıklarını severek takip ediyorum. Bu yazında da yakın dönem nostaljisi yaptım, on aylık bir bebe annesi olarak. Sorularına cevap verecek olursam: Kanguru: Sling tarzı, eskiden annelerin çarşafa bebekleri dolayıp taşıdığı tarz sanırım daha rahat. Ben kullanmadım ama kullananlardan duyduklarım bu yönde. Hem de bebeği daha güvende hissettiriyor. Emzik: Bizimki de hala tutmadı, ara ara denedik ama yanlış hatırlamıyorsam ilk bir-bir buçuk ay pek önerilmiyor. Ellerini ve diğer her şeyi ağzına sokması normal, şu an dünyayı ağzıyla tanımaya çalışıyor. Zaten alışması da çok önemli değil bence, çünkü bir de sonra onu bıraktırmaya çalışmak var. Yeni bir yerlere gitmek, sosyal aktivitelere katılmak, üzülerek söylüyorum ama, bir süre daha imkansız olacak. Bunu ne kadar çabuk kabullenirsen o kadar iyi. Yoksa insan bunalıma giriyor. Kucağa alışma: Bu da biraz kendi bağımsızlığını kazanınca gidiyor. Bizde de durum sizinkinden farklı değildi. Sürekli birilerinin kucağında olmak istiyordu ama ne zaman ki yeni bir şeyler öğrendi, beni unutmaya başladı. Mesela yana dönebilmek, ellerini keşfetmek, sesler çıkarmak, sonra oturmaya çalışmak vs. Naçizane tavsiyem, bu da geçer ya hu, diye düşünüp bu anları olabildiğince az hasar ve güzel anıyla atlatmak en iyisi. Sana ve minik bebeğine sevgiler :)
YanıtlaSilslingler dört buçuk aydan önce kullanılmıyomuş, hem bacakları sallanıyo kafasını tutamıyo falan ya nası olcak bilemedim. bi de sırtı yere yaklaşınca zırıldıyo bizimki, dik tutmak lazım sürekli olarak.
Silhamilelik de şimdiki gibi evde geçti, aslında alışkınım ama bi an önce ayaklansın büyüsün de onu alıp çıkayım istiyorum. çift kişilik bağımsızlığa ihtiyacımız var!
ellerini her ağzına soktuğunda aç olduğunu sanıyorum, sanırım sorun onda değil bende (:
bir buçuk aylık, bir haftadır yana dönebiliyo. iki üç haftadır sesler çıkarıp konuşur gibi hallere giriyo uzun uzun. ellerini hiç kapatmadım doğduğundan beri, sürekli bi yerlere dokunma halinde. oturmaya çalışmıyo ama henüz çok şükür :) başka bi uğraş bulsa da kucağımdan inse.
sürekli en zor zamanını atlattım diyorum kendime, bundan sonrası daha kolaymış gibi..
http://www.tuniko.com/organik-bambu Bu tarz olanlar doğumdan itibaren kullanılabiliyor.
SilEtrafı biraz keşfetmeye başlasın rahatça gezebilirsiniz birlikte. Yaklaşık ilk üç ay anne karnının uzantısı olarak yaşıyorlar yavrular. Hala buraya uyum sağlamaya çalışıyorlar.
Ellerini ağzına sokması aç olduğunu göstermiyor, sadece ellerini çok seviyorlar :)
Dediklerini yapıyorsa oyun halısı türü bir şey ilgisini çekebilir yavaştan. Eğer imkanın varsa bu tarz bir şey alabilirsin ya da bir yakınından ödünç al, zaten çok uzun süre oynamıyorlar ama bu dönemde kurtarıcı olabiliyor.
Zorluk konusuna gelince her dönemin ayrı zorlukları var. Senin şu an bebeği taşımaktan kolların yoruluyordur mesela. Benim de öyleydi, tek elle bütün ev işlerini yapabilir hale gelmiştim senin gibi. Sonra oturmaya çalışırken kucakta oturmak istemesi gitti ama bu sefer de arkaya her yıkıldığında ya da her oturmak isteyip beceremediğinde ağlayıp zırladı, sinirlendi; onunla uğraşmak gerekti. Sonra emeklemeye çalıştı, yüzüstü kaldı, bir türlü ilerleyemedi, ona sinirlendi. Şimdi emekliyor ve bir yerlerden tutunup ayağa kalkıyor; artık kucakta çok durmak istemiyor ama bu sefer de sürekli onu takip etmek durumundayım çünkü her an her şeyi yapabilir. Ama bizimki biraz hareketli olduğundan. Belki de seninki akıllı, uslu olur ve sonrasında rahat edersin :)
denedim, yapamadım slingle. içinde durmak istemedi.
Siloyun halısı var, şimdilik ilgisini çekmiyo sabırla her gün yatırıp halıyı geri topluyorum (:
çok uslu bi çocuk olacağa benzemiyo, kaşı gözü ayrı oynuyo elleri ayakları da uyurken bile savaş halinde. anne olarak "amaan allah sağlık sıhhat versin de" demekten başka bişey kalmıyo yapacak..
Oyun halısına zaman var demek ki, bizimki de başta pek sevmedi, anlamadı ama sonra bir dönem epey oyalandı. Sabırla her gün denemekten başka çare yok sanırım :) Bizimki de pek uslu değil ama dediğin gibi "sağlıklı olsun da" istediği yaramazlığı yapabilir diyorum artık.
SilBen bir öneride bulunamıyorum :(( ama laptop'uan acilen sinyal verici tak. Böylece kaybolmaz, sen de daha çok yazabilirsin.
YanıtlaSil(Bakınız: Kendini düşünen blogger)
yirim sizin yorumunuzu önerinizi hanfendi ^^
SilHehehehehe
Silgünaydin anneler gezegeni ;))
YanıtlaSililk olarak 19 yil sonra anne olmus birisi olarak oldukca despot bir annenin düsüncelerini fikirlerini cok dikkate almamani rica edecegim cuvaldizim ;) kendi kendimi sabote ettim :P
can tanen icin ilk yapman gereken hergün onu disari cikarman hava sarti ne olursa olsun en az bir saat . hem senin hem onun icin cok faydali bu,özellikle uyku kalitesinde
emzik aslinda cok sart birsey degil onun arzusuna bagli bu.bir yerde elleri daha saglikli . hani orada bir recel ibaresi kullandinya ,ben rapunzelime üc yasina kadar agzina seker sürmedim :)
seker gida degil damak tadini hic alistirma derim .yok illa alsin despot anne dersen, cok ac oldugu anlarda sabirida ögretme acisindan verebilirsin agzina
senin kendi hayatinda düzen onun uyku ve yemek saatleri sabit tutmanda orantili cuvaldizim .hem bizede zamanin kalir e bizde özlüyoruz daaa
yine birsey diyecegimde despotlugumun galiba ilani olacak bu .
ben birkez olsun besik ,salincak yada ayakta sallamadim yatagina birakirdim kendisi uyurdu rapunzelin .
onun cok bunaldigi anlar haricinde kucak senin hayatini etkiler onu kucaginda tasimamak sevmemek anlamina gelmez guzum .
etrafina renkli objeler koyman ilgisini cekecektir
kisa süreli tasima gereclerine bence para yatirma ikinci el magazalarini es gecme derim yada tanidigindan iste
en güzeli bir carsaf ile eskilerin yaptigi gibi sirtina bagla derim en sagliklisi onun beli ve boynu icin .
en önemlisi ne biliyormusun bebegim
sen iyi isen oda iyi bunu unutma .
ucaga yada gemiye bindiginde yapilan ilk acil durumda yapilacaklar gösterilirken ilk müdehale herzaman anne ve babaya sonra cocuga yapilmasi istenir
seni seviyor abla .bilmisliklerimi hos gör ama yapmadigim hic birseyide yazmadim guzum
öpüyorum seni ve güzel kizimi
despot anneden sevgiler tatli anneye
Aman yarabbi yoruma bak yazara tas cikartacak kadar uzun olmus .
SilAf ola guzuuuuuuuuuum
hemen berile bi almanya vizesi çıkartıp sana yollamak istedim. demek dünyada konduğu yerde uyuyan çocuklar varmış, he mi? bizimki sürekli kucakta uyumak istiyo. başkasının kucağı olsa hadi yine rahatım dicem, ama babasını bile istemiyo. boynuma on beş dakikalık kafasını yerleştirmeye çalışma sürecinin ardından doğru noktayı bulduğunda uyuyuveriyo. zor zamanlarda ayakta sallıyoruz, onun sonucu da genelde "hop hadi gel gel" şeklinde bitiyo.
Sildedesi dünyada ne kadar renkli eşya varsa aldı, ama gözü sadece televizyonu görüyo. bi dönencesi var müzikli falan, açtım yatırdım izliyo sandım sevindim sonra sinirlendi. bi baktım onun arasından televizyona bakmaya çalışıyo. "ben üç yaşına kadar tv yüzü göstermem" şeklindeki bilmişliklerimi sabote etmek için doğmuş velet resmen. nası başedicem bilmiyorum..
taşıma gereçlerini de zaten reddetti. ana kucağının orjinal haline devam edicez bi süre daha sanırım..
Kolay gelsin dicem ama zor. Öneri veremiyorum malum tecrübem de yok :)
YanıtlaSilbir kamyon arkası yazısı olarak bkz: varlığın yeter
Silhttp://www.monozebra.com/ Burdaki şeylere benzer şeylerin ( :) ) internet çıktısı da vardı. Yataklarına bir yere yapıştırınca dikkatlerini buna veriyorlarmış -anne değilim, deneyimlerden okudum. Belki yatağına yapıştırırsanız o bunlarla ilgilenirken siz biraz daha kendinize dönersiniz :)
YanıtlaSiloo çok değişikmiş.
Silsiyah beyaz bişeye ilgi gösterebileceğini hiç sanmıyorum ama bi denemek lazım internet çıktılarını alıp. o değil de, siteye bakınca "ay ne yararlı" falan diye düşünme gerekir ama ana sayfadan takılı kaldım, çıkana kadar "balina sesini nası çıkarcam ki" diye düşündüm. bi deniycem yatağa yapıştırmayı, allam inşallah ilgilensin dinimiz amin.