çok eğlenceli,
benim koşu bandı kitabı olarak tanımladığım gruba dahil,
kafa dağıtmak için birebir bi kitap.
tabi bazı cümleler
kafanızı balyoz etkisiyle dağıtabiliyo,
o konuyu eyyorlamıyorum.
bi sex and the city yazarı
ve bi sex and the city danışmanı
masa başında senaryo sohbeti yaparken
girdikleri tartışmayı ve devamını kitap haline getirmiş.
çok iyi olmuş çok da güzel iyi olmuş taam mı?
greg erkekleri anlatmış,
liz kadınları.
cosmopolitan makaleleri gibi bişey işte(:
yalnız öyle bi gaz veriyo ki
bittiğinde en çirkin pijamaların,
çikolata kahve lekesi,
kafanda ev topuzu
(ki bulanı alnından öpmek isterim)
üstünde otuz kiloluk beton babanne yorganı olsa bile
wuhuu ben enfesim harikayım
diyebiliyosun.
he sonra ne mi oluyo?
kimse sana bunu demiyo.
kak kız soğan hazırla falan diyo birileri.
neyse, başlıyorum.
(sanki çok önemli bi iş yapar gibi
her seferinde başlıyorum demiyo muyum,
beni benden alıyorum valla.
bu nası bi saçmalıksa.)
greg bize hepimizin güzel, akıllı
ve komik kadınlar olduğunu,
zamanımızı bizi aramayan bir erkekle
geçirmememiz gerektiğini anlattı.
greg'in deyimiyle bu hazineyi boşa harcamamalıydık. (11)
gerçekten size göre olan bir erkek,
bunu size gösterir.
ertesi sabah dörtte abd başkanı olarak
yeni görevine başlayacak olsa bile bir şey değişmez.
sizin yanınızdadır. (15)
neden çok daha güzel şeyler yaşama şansımız varken
düşüncesiz, incelikten uzak birine takılıp kalıyoruz ki? (16)
üstelik hiçbir günüm
sizi arayamayacak kadar meşgul geçmezdi. (37)
sen buna unutmak diyorsun,
bense tercih etmemek diyorum. (40)
sizin kendinizi huzurlu hisetmenizi
ve çatışmaların önlenmesini sağlamak için
çaba sarfetmiyorsa,
duygularınıza ve ihtiyaçlarınıza asygı duymuyor demektir.
(49)
(işte ben de tam bunu anlatmaya çalışıyorum!)
sizde beklentiler oluşturuyor ama sonra
küçük şeyleri bile yerine getirmiyorsa,
aynısını büyük şeyler söz konusu olunca da yapacaktır.
sizi sürekli hayal kırıklığına uğratıp
uğratmadığına dikkat edin. (49)
(ben binlerce kez söyledim,
adamlar kitabını yazmış.)
aldatmanın mazereti yoktur.
tekrar söylüyorum,
aldatmanın mazereti yoktur.
aldatmanın mazereti yoktur.
şimdi siz söyleyin,
aldatmanın mazereti yoktur. (87)
ancak sürekli birşeylerden kaçtığını,
sizin onu mutlu etmek amacıyla değişmek için
çok fazla çaba harcadığınızı hissediyorsanız,
ondan ayrılın ve yolunuza devam edin
onun sırf sevilmek istediğiniz için
size aptal gibi hisettirmesine izin veriyorsunuz. (109)
erkekler bildiklerini okuyorlar.
çünkü onlara bu hakkı veren milyonlarca kadın var. (116)
bazen kapanışı tek başına yapmanız gerekir (126)
cevap almamak, cevabın ta kendisidir. (137)
birini gerçekten seviyorsanız,
onu mutlu etmek için birşeyler yapmak istersiniz. (147)
sorun şu;
beni bu kadar çok seviyorsa
bu kadar umursamaz olması mümkün mü? (148)
birbirini seven insanlar birbirlerine iyi davranmaya
hoşluklar yapmaya,
hayatı kolaylaştırmaya çalışırlar.
seni sevdiğini düşünüyor olabilir,
ama sevmeyi beceremiyor.
bu da ondan sana yar olmayacağı anlamına geliyor. (149)
hayat zaten zor,
daha da zorlaştıracak birini seçmenize gerek yok. (162)
korkuyorum okuyucu.
farkında olmadan bu kitabı
ben mi yazdım nan yoksa o.O
cevap almamak, cevabın ta kendisidir...
YanıtlaSilebet. işte anlamak istemeyince biz.. başka bi cevaptan ümidimiz olunca, o cevap gelmeyince..
Sil:) sen mi yadın da bizi kafalıyon acaba
YanıtlaSilben de bi şüphelenmedim değil(:
SilKonunun özüyle alakasız olabilir ama "eyyorlamıyorum" ne demek hacı?
YanıtlaSiltidyghost.blogspot.com
anaam nası bilmezsin!
Sildur hemen tekrar paylaşayım(:
süper bi kitapmış ya bu :D
YanıtlaSilyarım saatte bitiriliyo. çerez gibi.
SilSiparişini 'yar' olacak kişiye verdim:) diyor ki 'bu biraz sakıncalı görünüyor, okuma bunu' Git işini yap öküzüm dedim!
YanıtlaSil(: ben de kitabı kendisinin yanında almıştım; önce kitaba sonra bana bi bakıp ne ki şimdi bu, neyin mesajı ki falan demişti. bi de pakette kafesteki kadın, senden çok uzakta isimli iki kitap olunca.. bi dakka ya. yoğusa bilinçaltım?! oğ gad!
Siltam benlik bir kitapmışşş
YanıtlaSil(: oku bakalım
Sil