3.9.15

hello sept!


miribi minnoşlar!

tekrar eylüle, yeni bi eylüle,
karnımdakinin yanımda; yanımdakilerin kalbimde olduğu bi eylüle kavuşturan
rabbime şükürler olsun!

istekram kullananlarınız yoktur belki,
ve belki hayatınızdaki tek dert de berişi görmektir diye
dedim şunun modaya uygun bi fotosunu koyyum.
gördünüz de hepinizin omuzlarından bi yük kalktı demi?
eveeet dediğinizi, oh çektiğinizi duyar gibiyim.

 çünkit hepimizin bildiği ve müdahale edemediği üzre
artık moda bonesiz başörtü, kıvrık paça, kısa kol,
ve görünen boyun boğaz şeklinde ilerliyo.

dudak büzmek, kaş boyamak, küpe göstermek çağında olsaydı
emin olun o şekilde de poz verdirtirdim.
hayır bi de böyle fotoların altına hijab diye etiket yapıştırıyolar,
allam çok rererö.

neyse her eylülde olduğu gibi
bu eylülde de bir yıllık değerlendirme toplantısı yaptık kendimle.

geçen yıldan bu yana;
anneliğin en zor senesini atlatmış bulundum.
bu aşamaya yeni girecek olanlara söyleyebilirim ki;
zor bi bebeği olanların bile dayanması gereken süre maksimum yedi ay.
sonrası çok keyifli, her anı yepyeni bi öğrenme süreci.
ki beril sare çok zor bi bebekti
seneler sonra bunları okusun da gelsin
annicim gel ağzını yediğim yordum mu ben seni desin diye yazıyorum.

geçen eylülden bu yana 16 kilo, iki tutam kirpik,
bir arkadaş, en az on beş kendimi zorla inandırdığım durum,
ve bazı kişilere duyduğum ümidi kaybettim.

babamızın mesleği değişti.
lanet olsun, sebebi neydi ki?!
şaka şaka bu repliği kullanmasam ağzım yamulurdu,

belki de hayatımda en çok şeyi öğrenmemi bu sağladı.

ilk evvela kimin umrundayız, kimin değiliz.
kim bahane buluyo kendi umursamazlıklarına;
kim en önemli ihtiyacını bi kenara itiyo bizim zor durumumuz için..
unutamayacağım şekilde yer etti beynimde.

sonra yalnız kalırsa ne yapmalı da yetmeli insan çocuğuyla kendisine,
anne ne demek,
hayatımız ne kadar rutin ne kadar açığız değişikliğe.

insan eşi, çocuğu, annesi, babası, ailesi için ne kadarını değiştirebilir hayatının
ve ne kadar kapatabilir kendi hayatını başkalarına.

sevdiğin, saydığın birinin tavırları ne kadar kötü hissettirebilir sana,
hayatında başkasından hiç görmediğin şekilde nasıl dışlanmış hissedersin.

nerde mutlu olduğuna nasıl karar verirsin,
insanın evi nerdedir; sevdiklerinin yanında mı yoksa sevdiklerinin iyiliği için olan yerde mi..
veya seni sevenlerin olması evinin orası olmasına yeter mi.
ya da severler mi seni gerçekten, seviyormuş gibi görünmeye çalışanlar.

işte bunların cevaplarını biir bir buldum.

daha sabırlı, daha sağduyulu, daha empati sahibi olmayı öğrendim.
hayatıma zorla sokmaya çalıştığım insanların
bir adım bile atmadığını görüp
enerjimi, sevgimi ve emeğimi daha hak eden insanlara vermeye karar verdim.

senelerdir düşündüğüm çalışmamak beni nasıl bi insana dönüştürecek,
onca yıl onca şey okudum emeğimin karşılığı ne olacak sorularını
berille geçirdiğim ilk dakikadan itibaren
boşa düşünmüş olduğumu farkettim.

hele maaşının en az yarısını bakıcıya vermek zorunda kalan,
o maaşa çok da ihtiyacı olmayan
yavrusu daha bir yaşında olan arkadaşımı görünce.

sen hayatla ilgili boş şeyler düşünüyosun okuyucu.
kendince saçma sapan planlar yapıyosun.
beni severler mi, kabul ederler mi, vaktimi nasıl geçiririm,
ne yapsam mutlu olurlar gibi onlarca zırvalık için
dakikalarını saatlerini gecelerini harcıyosun.
ama hayat sana gösteriyo.

sabretmek gerekiyo.

bi sonraki eylülle buluşur muyuz bilmiyorum ama,
çok merak ediyorum neler değişecek..











4 yorum:

  1. işşallah görüşürüz bir daha ki eylüle...
    ne güzel sorularının yanıtlarını ve sorunlarının çözümlerini bulmuşsun son bir yılda
    beriltonun pozunada bayıldım tam moda canavarı...
    Maşallah ona...eylül 2016 da görüşmek dileğiyle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hayırlısıyla bi felaket, bi kayıp, bi sağlık sorunu yaşamadan çıkarız bi dahaki eylüle inşallah.. çocuğun bilinçaltına bu şekilde girmek istemiyorum, doğrusunu böyle sanıcak :D

      Sil
  2. Ve ayrıca unutmadan, Allahım bu nasıl bir tatlılıktır :) Çok çok kez maşallah...

    YanıtlaSil
  3. Aaa diğer kocaman yorumum uçmuş gitmiş :( Hatırlayıp yazmaya çalışayım:

    Melaba fıstıklar(Semmacım ve dolaylı olarak Berilcim)!
    Dün berişin, yarın da senin günün olduğundan koştum geldim ki size anneli babalı kızlı ve çok sevdikli, sağlıklı huzurlu mutlu yıllar dileyeyim diye.

    Eylül benim de kişisel muhasebe ayımdır ve hatta tam da bugün! Ay başından itibaren arka planda düşünür dururum. Sanırım bu yıl en çok ders aldığım Eylül oldu. Er ya da geç doğruları farkettirene şükürler olsun.

    Cümleten kutlu olsun!

    YanıtlaSil

 
;