gummornin okuyucu!
yavaş yavaş düzene giriyorum,
eskisi gibi yazmaya vaktim oluyo bak.
doğum sürecinde neler olduğuyla ilgili sorularına
hızlıca bi cevap vermeye çalışayım önce.
hamileliğin yedinci ayından itibaren başlayan
aman kordonu boynuna dolandı,
aman kilo kaybetti, soluna yat ye iç kıpırdama,
ha gayret sema 2.400 olunca rahatlicaz sıkıntılarından sonra
hanfendi kordonu falan bi kenara fırlatıp
3.180 gram doğdu.
annesi 13 kilo aldı,
doğumda 6, sonrasında 4 kilo verdi.
ister istemez veriyosun yani,
hamilelikte alınanlar seni korkutmasın.
eğer o süreci abartmazsan
bi ay geçmeden hepsini halledersin diye düşünüyorum.
doğum türkiye gazetesi hastanesinde oldu.
çok önyargılıydım, gitmek istemedim.
içimden "te nerde. inşallah evden oraya gitmeye çalışırken
yolda doğururum da" diye geçirmişliğim bile var.
ilk muayeneye bile "ıyy ne biçim de" diye diye gittim.
ama doktorum kendine aşık etti beni.
ben böyle nerde bi cool insan göreyim,
nerde bi çatır çatır doğru söyleyen,
ben söyliyim de gerisini sen düşün bakışı atan
ama bunu gerçekten iyi niyetle yapan insan göreyim
kafasını yutup midemde yaşatmak istiyorum.
işte doktorum figen ezen işler de böyle.
evin erkeğinin peşinden boynum içime göçmüş,
"öf ben de hiç buraya gelmek istememiştim"
"bi keresinde gelmiştim ne biçimdi"
"ben küçükken geldiydim gözüm bozuktu gözlük vermediler"
"ıy bebek ağlıyo" şeklindeki saçma sapan sitemlerle girdiğim ilk muayeneden
"olm ben var ya bunu yerim!
çok tatlı bee!" efektleriyle çıktım.
dicen ki hastaneyi niye sevmiyon.
böyle parklık bahçelik, bakımlı, mini mini binacıklı,
çalışan herkesin -istisnasız- güler yüzlü, sakin, saygılı olduğu,
bal dök yala kıvamında tertemiz bi hastane.
ama gel gör ki yamukluk bende.
ne zaman biri bana bişeye olan bağlılığından dolayı
bi dayatmada bulunsun, bişey yapalım desin,
o arada kimin ne istediğini değil
gelişigüzel alışkanlıkları falan hesaba katsın
benim beynim eriyo. isyan edesim geliyo,
allaşkına bi mantıklı sebepleri açıkla nolur diye başlıyorum.
he her durumda yine karşımdakinin istediği oluyo, o ayrı.
neyse şimdi bu postun konusu tavsiye niteliğiyse
sonuna kadar tavsiye ediyorum.
figen hanım -ki kendisine figenciiğiiim diyip bi sarılasım var-
kesinlikle normal doğum yanlısı.
belim kırık olmasına rağmen beni öyle güzel teşvik etti,
doğum sırasında "allahınızı severseniz beni öldürün ya sezaryene alııın" diye
defalarca yalvarmama rağmen
bana sakin sakin "bu saatten sonra olmaz canım o dediklerin"
diye sabırla anlattı ki,
milletin canının derdinde olduğu zamanlarında
ben kulak kabartıp o ne diyo diye dinledim.
aynı şekilde hastane personelinden doğum koçu ayşe hanım.
hastası oldum. çok şirin. keşke bizde yaşasa.
"ölücem sandığın an doğmuş olcak bak" diye ilk başta korkutsa da
"ölüyo muyum" dediğimde "ehehe yok bak doğdu" diye
berili huop diye kucağıma atan,
sonra hemen telefonuna sarılıp fotoğraf çeken,
ben doğumhanede ne olduğunu anlamaya çalışırken
"ben sana bunları whatsapptan atayım tamam mı" diyen
böyle de düşünceli bi insan.
sonra hemşireler, çalışan ablalar..
kaç hastanede sabah kahvaltı getiren abla
bebeğe baktığında okuyup üfleyip öyle çıkar?
benim için önemli şeyler bunlar,
tamam sağlıkla alakası yok ama..
doğumdan önce başta oğuzalpin annesi nesrin olmak üzere
çoğunuzu ilgiyle okudum.
kendime nasihat alayım dediğim cümlelerinizin altını çizdim.
şimdi sıra bende! laheyya!
ben hastaneye güle oynaya gittim.
enveri aradım, istersen işten çık doğum başlamış olabilir diye.
annem kuzenler halam falan panik ordusu halinde
neyi nası alsak da çıksak derdindeyken
ben alt kata kuzenime inip
"aylaynır var mı hacı?" diye sormakla meşguldüm.
neticede bi kere çekilecek fotoğraflar,
az eli yüzü düzgün olmakta fayda var.
suni sancı sanıldığı kadar korkunç bişey değil.
yani sancının normalini bilmediğim için kıyaslama yapamıyorum
baştan sona sancı serumu aldım ama
doğumdan önce çok kişiden
"ölmekten beter" yorumları almıştım.
e eh, yok öyle bişey.
doğum öncesinde pilates yapmanın faydası saymakla bitmez.
tabi karnındaki bebeği tehlikeye sokmayacak şekilde.
hastaneye bi sor,
eğer yoksa kendi pilates topunu götür.
sancıyı mümkün olduğunca ayakta çek.
yatmanın hiç faydası yok..
bi de yanında o sırada beline kuvvetlice baskı ve
masaj yapacak bi tanıdığın olsun.
halam vardı benim, yerlerde süründü allah razı olsun hakkını ödeyemem.
aklından "bana ne yapıyolar?" "şimdi nolucak" sorularını atmaya çalış.
en zor dakikalarda bile yanımdakilere
"ne yapacağınızı söylerseniz korkmam,
anlatın bileyim böylesi daha kötü" demekle meşguldüm.
doğum çok zor bişey değil,
sadece o anın şaşkınlığı, başına ne geleceğini bilememek,
arada kalbini kontrol etmek hala atıyo mu diye..
meryem otu var sonra,
inançlarına bağlıysan onu muhakkak temin et ve götür.
kolaylaştırdığına inanıyorum.
fotoğraf makinesini unutma.
bunun dışında doğum çantası için daha önce bi post yazmıştım zaten.
doğum sonrasına gelecek olursak..
çocuğuna göre değişir elbette ama
beril de dahil etraftan aldığım duyumlara göre
15. günden itibaren ufak ufak düzene giriyo bebek.
banyo yaptırırken kürek kemiklerinin arasını ovalarsan da
kirpi dikeni gibi avuç içi kadar bi alanda
siyah siyah dikenleri çıkmaya başlıyo.
uykuluk onların adı,
inanmayanı çok ama biz denedik,
babaannem de hepimizden çıkarmış zaten.
on on beş gün arasında dışarı doğru iyice çıkıyolar.
ben sonuncuları dün elimle çekip çıkardım,
azalmaya başladıkları günden beri de uykusu daha düzenli.
arada böyle kocakarı inanışlarım vardır.
ama dene, çıksın. içerde kalıp nolucak.
son olarak mama vermemek ve sallamamak konusunda
direnebildiğin kadar diren çocuğa karşı.
sessiz olun uyuyo cümlesi kurma bence,
sonra hep sessizlik gerekir.
her şarta alışsın, herkesin kokusunu alsın.
fanusta yetişen çocuk sevmiyorum ben,
bak mikrobiyoloğum da buna rağmen böyle.
ama herşeyden önemlisi, herkesin çocuğu kendine.
rabbim tüm isteyenlere evlat,
anne olma kabiliyeti, daha huzurlu bi aile ortamı,
yeterince sabır, kuvvet nasip etsin.
sabah yedide yazmaya başladığım post
an itibariyle son bulduğuna göre
beril hanıma da sükunet nasip etsin (:
öperim :*
Gözün aydın Semacım, hastaneleri bende sevemem Allah analı babalı büyütsün Beril bebeği :)
YanıtlaSilben hastaneleri çok severim mesleğim gereği de oraya bi antipatim vardı. amiin, tüm çocuklar sevdikleriyle büyüsün inşallah (:
SilHoş gelmiş bebiş :)) Allah analı babalı sağlıklı mutlu huzurlu bir ömür versin :)))
YanıtlaSilçok teşekkür ederiz ki ^^
SilGözün aydın Allah babalı büyütsün. Ben de iki ay sonra bebeğimi alacağım kucağıma inşallah :) Hevesle okuyorum doğum hikayelerini bakalım bizim ki nası bi hikaye olacak...
YanıtlaSiloff son iki ay en fenası (: nstye bağlanmak, birden kilo almak, çatlayasın varsa çatlamak, beklemekten bunalmak, allam hadi gelsin ya derken bi yandan da gelişinden korkmak.. uyu bol bol. başka hiçbişey yapma, sürekli uyu bence.
SilSonunda! Gözünüz aydın, allah sağlıkla büyütmeyi nasip etsin!
YanıtlaSilBence en güzel hastaneyi bulmuşsun. Ben sancı çekerken yürüyeyim ama dediğimde hayır yatacaksın deyip durdular ve sonunda doğum ilerlemedi. Belki bizim kalp atışlarımız yavaş olduğu için demişlerdir diye iyi düşünüyor, hayırlısı öyleymiş diye avutuyorum kendimi, geçmiş zaman işte.
Eee adı ne oldu şimdi, Beril.. ? Devamı var mı:)
Kötü bir haberim var. İlk 20-30 gün çocuklar seste uyuyor. Aman da ne güzel alıştırdık aferin bize diyorduk ki sonradan gördük uyumayan çocuk nasıl oluyormuş :) Ya ortamda zaten gürültü olacak; ya da tamamen sessiz, hele ki pat küt gibi ani sesleri duymaya başladıklarında çok kötü oluyor. Oğuzalp öksürük ve hapşırma seslerine acayip hassas, azıcık öhhööö dedim diye irkilip yatağının içinde takla atmışlığı var.
Mama verirken aman dikkat. Verme süt içsin zaten de mecbur kalırsan da önce bir çenesine falan sür, kızarmazsa ver. Oğuzalp'in inek sütü alerjisi çıktı. Doğduğunda mama vermiştik ilk hafta bir şey olmadı; ama 6 ay civarı bir yoğurt ve mama denememiz kötü sonuçlandı. O yüzden aman dikkat!
Ayy çok heyecanlı ya :) Sağlıkla büyüsün minik prenses:)
sen normal diye gidip sezaryenle çıkmıştın dimi.. hakikaten ne olursa olsun hayırlısı böyleymiş demek insanın içini rahatlatıyo. belki normal olsa bebeğine bişey olucaktı doğum esnasında, belki sana. ben de hep normal olsun diye direttim ama belimdeki kırıklar kafamı kurcalamadı değil. acaba dedim yanlış mı dua ediyorum, ama geçti gitti işte (:
Silberilin eşantiyonu sare. beril sare oldu. ama ben anneciiyiiim diyorum, babası lan sıpa diyo, dedesi torniş, halası güllaç, amcası hahan, büyük dedesi merruşe. yani isim için o kadar endişelenmemek gerekiyomuş bizim ailede. bileydim u beybi koyar geçerdim.
beril sıpası ani sesleri sekiz günlükken almaya başladı. hapşırmak, kapı kapanması, hatta kaşığın tabağa değmesi bile uyanma- irkilme sebebi. evimiz çok sessiz bizim, o kadar ki üst kat komşumu dinleyebiliyorum rahatlıkla. bu yüzden sessizliğe alışır da başka ortamlarda beni zorlar diye çok tırsıyorum ama zorlayası varsa bi şekilde oluyo demek ki :)
mama vermemek konusunda bütün dünyaya karşı cephe almış durumdayım. ilk altı ay anne sütü diyorum, ama en azından kırkını bi geçirseydik. el kadar bebeğe onca katkı maddeli şeyi vermeye ne gerek.. kilo alıyo, büyüyo, doyuyo. sürekli savunma halindeyim mamaya karşı kendimi. sanki dersin bütün dünya aptamil, bütün dünya milupa. ilerde mecbur kalır da verirsem bi orasına burasına süreyim bari. hem mama da azalır, az yemiş olur. uuv çok zekiyim.
Gözünüz gönlünüz aydın olsun. Rabbim sağlıklı mutlu bir şekilde analı babalı büyütmek nasip etsin.
YanıtlaSilamin, allah bütün isteyenlere layıkıyla ebeveyn olmayı nasip etsin :)
Sil:D Ben biliyorduuum , deliler hayatı daha kolay yaşıyolaaar.Pıt diye doğuracağınıııı, çok güzel anılarla aramıza geri döneceğini. Allah sağlıklaa, huzurlaa büyütmeyi nasip etsiin.
YanıtlaSilvay canina, hayatimda duydugum en guzel tespitlerden biri delilerin daha kolay yasadiklari (:
SilDoğum olumsuz hikayelerinin çoğu abartı dolu :D
YanıtlaSilMama konusunda direnmelisin ama sallamaaaak!!!! Oğlum doğduğunda bir refleksoloji uzmanını izlemiştim Derya Baykal'da ve diyordu ki; Çocuklarımızı sallamıyoruz, düştüklerinde hooop hemen kaldırıyoruz, kendi kendine uyusun diye yatağa bırakı uyutmaya çalışıyoruz.Bir çok Psiko motor gelişimini engelliyoruz demişti. Bugün Otizmin nedeni bilinmiyor ama bütün bunları etken olabileceği konusunda araştırmalar yapıyoruz demişti. Evet, çocuğu sallamayın; eğer kafasını sarsarak, hemen uyusun diye savurarak yapıyorsanız. Eğer yumuşak yumuşak ve kafasını sarsmadan yapacaksanız sallayın, kucağınızda uyutun - bırakın sıcaklığınızı sevginizi hissetsin- diye bir çok nasihatte bulunmuştu ve ben oğlumu öyle büyüttüm. İnan bana zamanı gelince sallanmak yerine kendi kendine (hatta yaşıtı bir çok çocuğa göre daha önce) uyumaya başladı ve her şeyi kendisi yapmak için çok azimli bir çocuk oldu.
İki çocuk yetiştirmeye çalışan birisi olarak tecrübe ettim ki sen kaygılarından ne kadar aranıp, hissettiğin gibi davranırsan her şey o kadar yolunda gidiyor. Bu demek değil ki; etrafındakilere karşı gel benim bildiğim doğru de. Sadece dinle, aklının bir köşesine yaz ama her zaman doğru olduğunu düşündüğünü yap. Bazı genel geçer, olmazsa olmazlar dışında.
Sütüm yok mama vereyim diyor şimdi anneler.Bence işlerine öyle geliyor çünkü kolaylık. Yıllar sonra türlü türlü hastalıklar çıkınca uğraşmaktansa başında fedakar olup,uğraşıp en azından ben elimden geleni yapmıştım demek lazım.Eskiden mamalar var mıydı? Aç mı kalıyordu bebekler? Ana usulü pirinç unu mama :D en zor durumda bence....
Bol bol su tüketimi = bol bol süt
Aaaaaaaayyyhhhhh! Yine çenem klavyeye yapıştı :P kusura bakma emi...
En tatlı yedir yeni doğanın ensesi bana göre.Benim için deriiin bir nefes...
dogdugundan beri boynumda uyuyo beril. bi kucak olsun gobek olsun birakiveriyo kendini ve o kadar huzurlu ki. son gunlerde senin de dedigin gibi yumusak yumusak ayakta sallamaya basladim, baktim notirdamin kamburu gibi bi sekil aliyorum onu boynumda yamultmadan tutup ayni zamanda ikimizin de uykusunu bozmamak icin.. sallamak konusunda direncim cingene salincagi, bebegi battaniyeye koyup hunharca savurmak ve bunu yaparken iki kisinin uykusunun enerjisinin agzina tukurmek falan. Anne yani besik kullaniyorum, dedigin gibi sicakligi alsin diye ve zamani geldiginde yanimizdan ayrilmayacagi yonunde endiselerim vardi simdi senin yazdiklarini okuyunca bi rahatladim.
Silbana dayamislar mamayi azizim. anne sutu istememisim, bak belki daha normal olacagidim kim bilebilir simdi bunu? he?
allah iyi ki suyu yaratmis, yoksa nolurdu halimiz.. hakkaten tatliya falan dayanmak yerine su tuketmek cok daha mantikli..
hem aglarim hem okurum hem yasarim satirlar kaydikca
YanıtlaSilseviyorum seni öpüyorum seni ve minnnak prensesimi
cuvaldizim bu kalemin hic susmasin
kendimi unuttugum yazilarin daim olsun
ne diyeyim bilemedim ki.. sesini duydum ben senin instagramda biliyo musun?!
Siloyyyyyy ver nr hergün duy sesimi
Silmailime yazabilirsin cuvaldizim
bahtiyar olur abla,,
oysa ki ben kac kere aradim seni ama kimse alo kimi ariyorsun demiyor :((((