30.9.12 30 yorum

varlığından hiç haberdar olamayacağım bazı insanlar; iyi ki varlar..



 
eskiden,
bloğum yokken
(çok eski değilmiş,
yakın zamanmış aslında.)
bloggerı takip ediyoken
insanların diğer bloggerlar hakkında
yazdıklarını okurdum.
 
öyle hoşuma giderdi ki,
vay arkadaş derdim.
tanımadığın birini gülümsetmek,
onun senin hakkında iyi şeyler söylemesi..
 
ne var biliyo musun okuyucu?
bazen
yanıbaşındaki insanlar
seni mutlu etmek için bişey söylemezken
yüzünü görmediğin insan
yüzünü güldürüyo ya;
 
o zaman diyorum ki
 iyi ki yazıyorum.
iyi ki bana benzeyen insanlar varmış
ve iyi ki okuma öğrenmişler(:



"SEMMMA (Kedi Canını Senin)
Yazdan buyana blog yıldızlarımdan.
En sevdiklerimden ve en güldüklerimden.
Güldürenleri severim,
Semmma aramızdaki bir parça
fazla zekalı arkadaşlardan.
Komik, kara ve beyaz mizah,
kendinle ve dünyayla,
herşeyle alay etme,
hüznü bile öyle sevimli yazıyor ki.
Ve yorumlarını da düzenli okuyorum.
Geçenlerde yazdığı
leopar desenli depresyon hırkası,
domates soslu öpücük,
kendinle alay ettiği o yorumlar
dilimden düşmüyor.
Tüm yazılarıyla bir zeka ve espri fabrikası.
Elbette o yazıların ardında
derin bir duyarlılık, hassasiyet var.
Hayatı gırgıra alanlar
aslında en ciddiye alanlardır.
http://fiyuvfit.blogspot.com/ "
 
 
 böyle zeki,
esprili falan olduğumdan değil.
galiba olmadığım gibi görünmeyi başardığımdan
çok mutlu oldum.
 
şimdi olduğun gibi görün
göründüğün gibi ol
edebiyatı yapacak değilim.
atalarımızın her dediğini yapsak
dam başında saksağan olurduk,
belimize yemediğimiz kazma kalmazdı.
 
mutsuz olduğumda,
mutsuz görünmediğim için iyi geldi bu yazı bana.
normalde güldüremeyeceğim insanları
bloğum vasıtasıyla
gülümsetebildiğim için.
 
herşeyden önce,
yazdığı kadar güzel bi insan olmadığımı
bilmeme rağmen
ona teşekkür etmek istiyorum.
 
(sade ve derin;
sen artık hande yener efekti yaparsın.)
 
teşekkürleer
teşekkürleer
teşekkürleeeeerr
 
 
 
 
 
 
29.9.12 7 yorum

ahaha (:

sarah jessica parker atmış,
britey spears babunmuş!

 

yalnız elayca'nın heri'ye
bu kadar benzediğini
hiç farketmemiştim..
boşuna ikisini de sevmiyomuşum demek(:





2 yorum

hit the road jack!.. ..meali: yallah şöfer yallah

moono moono moono diye
 en az bi kere
bu şarkıyı sayıklamışlığın vardır okuyucu.
şimdi eğri oturup doğru konuşalım
kimse kusura bakmasın
(bkz: müge anlı)
 
 
kafam karışık ama
mutluyum bugün ben.
hiç günün anlam ve önemine uygun olmasa da
dilimde bi
"hit the road, jack
and don't you come back
no more! no more! no more! no more!"


 hayatımın adamı charlie'den gelsin önce
kısacık,
aperatif(:
 


az biraz türk adele'i
ayça dönmez'den..



bir de supernatural kareleriyle
orjinalinden,
ray charles sesiyle..






2 yorum

öyle bi çizgi eyeliner çekmekle olmaz

bak millet neler yapıyo






28.9.12 5 yorum

melodram'ın magazin haberi olmuşum(:


pek sevgili,
pek sempatik,
pek sarı saçlı blogger melodram
beni magazin haberi yapmış ehehe(:

bu arada sarı saçlı mı bilmiyorum,
eski headerında
profil resminde falan sarı saçlı bi lolita vardı.
hayal gücüm uydurmuş olabilir.

 kendisine burdan
çok tatlısın diyorum.

kürdanla mı yaptın diyenlere karşı
yanımda olduğun için
teşekkürleer teşekkürleer teşekkürleer
(hande yener gibi böyle)
 



4 yorum

sevdiklerimizin sesinden orhan gencebay şarkıları


tam anlamıyla bir 
orhangencebaysevmezim.

amma lakin ki,
kendisinin şarkılarını
pek sevdiğim insanlar
ennfes söylemişler..

bi de sen dinle okuyucu,
valla çok tatlılar(:

tarkan - hatasız kul olmaz

adam elini neye değdirse
bi feminenlik,
bi zerafet geliyo.



ajda pekkan - severek ayrılalım

sevelim ama,
ayrılmayalım ajda'yla..

 


 mustafa ceceli - yarabbim

bu da ne söylese ilahi gibi oluyo.
adamın suratında öyle bi nur,
sesinde öyle bi huzur..
zaten "yarabbim"i söylemiş
daha ne olsun.




seksendört - dokunma

bunu başka yerde duysaydım
anam derdim 84 yeni şarkı yapmış.
öyle de 84 şarkısı gibi..






duman - gönül

kaan'ın ıkınmalarından kelimeleri anlamamaya
alışkındık ama
sert sessizleri de unutmuş.
"uslan artıg deli gönül
baggelib geciyor ömür" nedir?
neyse, duman iyidir.





albümün tam listesi ise şu şekil:

1. Ajda Pekkan - Severek Ayrılalım
2. Athena - Bir Araya Gelemeyiz
3. Berkay - Dünya Dönüyor
4. Candan Erçetin - Beni Böyle Sev
5. Demet Akalın - Farkında mısın
6. Deniz Seki - Benim Dünyam
7. Duman - Gönül
8. Ebru Gündeş - Dil Yarası
9. Emel Sayın - Hayat Devam Ediyor
10. Emre Aydın - Bir Teselli Ver
11. Hande Yener - Kaderimin Oyunu
12. İzel - Kabahat Seni Sevende
13. Kutsi - Ben O Zaman Ölürüm
14. Manga - Ya Evde Yoksan
15. Mustafa Ceceli - Yarabbim
16. Mustafa Sandal - Kır Gönlünün Zincirini
17. Nilüfer - Dertler Benim Olsun
18. Koro - Batsın Bu Dünya


CD 2

1. Nükhet Duru - Gitti de Gitti
2. Özcan Deniz - Vazgeç Gönlüm
3. Rafet El Roman - Beni Biraz Anlasaydın
4. Seksendört - Dokunma
5. Serdar Ortaç - Hor Görme Garibi
6. Sezen Aksu - Akşam Güneşi
7. Sibel Can - Bilmesin O Felek
8. Şevval Sam - Kahrolayım
9. Tarkan - Hatasız Kul Olmaz
10. Volkan Konak - Gurbet
11. Yaşar - Yorgun Gözler
12. Yıldız Tilbe - Aşkımı Sakla
13. Yıldız Usmanova - Neyi Değiştirdik ki
14. Zara - Dilenci
15. Zerrin Özer - Sev Dedi Gözlerim
16. Koro - Batsın Bu Dünya






6 yorum

aramaya inanmak vol.1


 gugıldan birtakım arama kelimeleriyle
bloğuma ulaşan arkadaşların
istatistiklerini inceledim.

buongiorno principessa diyerek,
 faik'i arayarak gelen okuyucuya
saygılarımı sunuyorum.
çok doğru yerdesin.

ama.
(burda deriin bi nefes aldım.) 
ama
maymun kız diyerek
ne demeye çalışıyosun?
he?

çok teessüf ederim ya.
istediğin kadar süslü yaz,
sevimli yaz,
yok. içim acıdı.
 maymun kız ne lan?!
 

hele bi de
"rüyada bismillah dedirtmek"
 var ki..
aman yarabbi..
küfürün dik alası..
hayır gugıl da halt etmiş
ne demeye buu arayan insanı
bana yönlendiriyosun?
yeminle tüm sanal dünya bana karşı.

böyle kabus, pislik bişey olduğumu
bilmezdim okuyucu..
 
o yedi kişi kimse,
arkamı dönüyorum,
ben görmeden çıksınlar.

iki de ecnebi var,
npbcteh falan diyerek gelmiş.
 
ne dediğini anlamadım ama
olm küfür ettiysen var ya..





4 yorum

gurabiyye standı yapıyoruz


çook sevdiğim bi arkadaşımın
çook sevdiğim bi babası
 gurabiyye diyo,
allahım nasıl sevimlii
nasıl sempatik, anlatamam(:

tebi konu bu değil
konu tam olarak
plaklardan kurabiye standı yapma fikri.

çok yarayışlı!





2 yorum

sinsi bebekten bahsetmişken, bunu izlememek olmaz.

niye olmaz?
sorarım kendime, niye olmaz?
yani ben çok sevdim diye
illa herkes izleyecek mi.

bu ne kendini bi eleştirmen sanmalık.
kendime "haspam" diyor
ve videoyu
değmesin yağlı boya'ya hediye ediyorum

millet emek vermiş yapmış
hediye etmesi bana mı kaldı?!

neyse, siz izlerken ben de
kendimle olan kavgamı bitireyim.








27.9.12 49 yorum

kimse inanmadı okuyucu, kahve falıma kimse inanmadı..


kime gösterdiysem
yok bu kalpleri kürdanla yapmışındır dedi.
neyse ki yanımda şahidim var da..

 bi de salak mıyım yahu üç kalp yapayım
iki tane yaparım
bana kısmet var der otururum.

bu arada,
o en soldaki pörsük kalp;
sen gözüme çok sinsi gözüküyosun.






26.9.12 23 yorum

yağmurlar başlamadan bundan yapmak lazım.


yağmur zaten tek başına
bi insanı mutlu etmeye yetecekken
bi de üstüne bunu görmek
sanırım paha biçilemez olurdu..





8 yorum

robbie williams - my way.. ..meali: kendim ettim kendim buldum


her gün 18 milyon kez dinlesem bu şarkıyı

(yüksek mühendis olmuşsunuz ama
günün 24 saat olduğunu öğrenememişsiniz bayan)

(bkz: master bitmeden phd olan insan)

 her seferinde aynı coşkuyla
aaydidid maay veey diyebilirim..

çünkü çok ihtiyacım var
kendi yolumdan gitmeye..




 


23 yorum

hanımlar beyler! "ne var lan bu poğaçanın içinde?!" sorunsalına son!

misafirliğe gittiğim evlerde
tabağıma konan poğaçanın içini görmüyosam
bi tedirgin oluyorum.

herşeyi yemem ben çünkü,
dereotu maydonoz sürmem ağzıma.
kıymalı falansa,
mümkünatı yok.

böyle ısırdın mı bırakmak da olmuyo
ayıp yani terbiyesizlik.
"emeğe saygı beyler
+rep" demezler mi insana.

işte demin bi poğaça yaptım
bak böyle



şimdi açma gibi gözükmüş ama
aslında öyle de değil.

ne bileyim işte.
neyse,
evine gideceğim tanıdıklara burdan seslenmek istiyorum;
yapılışını bilahare anlatayım da
allah rızası için ben gelirken bundan yapın.

ziyanlığın dibine vurdurmayın beni!






4 yorum

gimme hope joanna.. ..meali: bir teeseelli ver! dınım.



 gimi hop! coana! gimmi hop coanna!


dolapdere big gang,
bana kalırsa türkiye'nin
en sağlam cover yapan gruplarından biri.

(zaten herkes benim fikrimi merak etmişti.)

give me hope diye yalvardıkları hatunların
ağlama değmez hayat diye karşılık vermeleri de
hmm.. çok zekice(:

 neyse,
benim bugün enerjiye çok ihtiyacım var.
sanırım teselliye de.




5 yorum

bi hatırlatma notu.. kendime, büyüyenlere, büyümek istemeyenlere..


senelerce olmasını
ve olduğunda kutlamalar yapmayı 
beklediğin olayları
kuru bir hayırlı olsunla geçiştirdiğinde..

öylesine 
"keşke biri bana papatya alsa" dediğinde
seni mutlu etmek için 
evine papatyalar gönderen arkadaşının 
gözünün içine bakıp
"mutlu musun?" demeyeli 
ne kadar zaman olduğunu 
sayamadığında..

ve en son kimin
gerçekten senin için 
bişey yapmaya hazır halde
mutlu musun diye sorduğunu 
hatırlayamadığında..

zaman denen şeyin 
aslında ne kadar önemsiz olduğunu,
sevdiklerine ayırmadığında 
ne kadar boş geçtiğini,
kazandırmadığını 
yıprattığını 
sadece üzdüğünü farkettiğinde..

zamanından önce büyümek zorunda olduğunda..


birlikte büyüdüğün 
birlikte uyuduğun insana 
öğle arasında beş dakika ayırabilmeyi 
lüks saydığında
ve "çok vaktini almayayım" cümlesini kurarken 
için acıdığında..

yemeği nerde yiyelim sorusunun yerine 
resmi hediyeler konuşulduğunda,
evinden aldığın dostunun 
evinin yolunu unuttuğunda,
saçının teli havalansa farkedecek kadar 
çok vakit geçirdiğin insan
saç rengini değiştirdiğinde;
eski rengini hatırlayamadığında..


noktayı koyacak kadar sağlam duramadığın
ve üç noktanın belirsizliği altına girmeye
cesaret edemediğinde..

herkes diğerinin hayatının dışında kaldığında
ve sen sessiz sedasız kabuğuna çekildiğinde..





25.9.12 4 yorum

böyle mi çikolata yiyoruz nan ehehe :D







12 yorum

bir kara sevda - semiha yankı.. ..meali: her kara sevda beyaz mı başlar?


nerden aklıma geldi bilmiyorum.
semiha yankı'yı da pek sevmem..
ama olsun,
dinlemek mutlu etti.

bir de ne varsa eskilerde olması gerçeği..





44 yorum

kadın blog yazarlarına öneriler


öncelikle, naçizane kelimesini hayatımda ilk kez
yerli yerinde kullanmış olmanın
mutluluğunu yaşıyorum(:

devam edeyim;
elbette hepsine değil, bazılarına:

dahi anlamındaki de ekini ayrı yazın lütfen

aşkoaam bebeeem gibi türkçe'yi yozlaştıran kelimeler kullanmayın 
(bebeYim yazıyor olmam tamamen ironiktir.)

okuyun, gezinin, yorumlayın, oylayın.

fikir verin yahu.
 beyninizi görmek istiyorum ben, 
gözünüzü poponuzu değil her zaman. 
ben bugün böyle makyaj yaptım postlarından 
 ibaret olmasın bloğunuz. 
(tabii sadece bu amaçla açmadıysanız)
google görseller o konuda yeterli zaten. 
düşündüğünüzü, fikir sahibi olduğunuzu, 
ürettiğinizi gösterin. 
her blog, yazarının tapulu malıdır istediği gibi kullanır 
fakat eminim güzelliğinizden başka 
paylaşmaya değer taraflarınız da vardır(:

lütfen tek bir cümleden karakter tahlili yapmayın.

sadece yorum sayınız artsın diye 
yapılan yorumları cevaplamayın. 
ben okuduysam sizin yüz satırlık yazınızı, 
mutlu olduysam ya da başka türlü etkilendiysem 
ve ne kadar harika yazdığınızı anlatan bir yorum bıraktıysam altına, 
"hmm sağol" yazmayın. 
lütfen. 
bu yorumu yapan odun mu yazmış az öncekileri dedirtmeyin.

kandırmayın ayrıca, çekiliş yaparken 
iki üç kere başka isimlerle aynı bloğa yönlendirerek 
katılmaya çalışmayın. 
bi uyanık siz misiniz?

olduğunuzdan farklı görünmeye çalışmayın. 
belki bloğunuzu okuyarak en farklıyı değil 
en kendimize yakını bulmaya ihtiyacımız var. 
kimin ne olduğu az çok anlaşılıyor zaten birkaç sayfadan sonra. 
şahsım adına sizi luyi viton çantanız için değil 
kelimeleriniz için takip ediyorum. 
benim beklediğim, beklenmedik olmanız.

fazla kasmayın. 
he normalde çok relax insanım hep mutluyum 
enerjimi yöneltme ihtiyacı duymam 
bu bloğu da kasılayım gerileyim 
her noktama virgülüme dikkat edeyim 
önceden planlayayım diye açtım diyorsanız, saygılar hürmetler.

başka bir yazarla derdiniz varsa ona mesaj atın, 
mail atın, 
postuna yorum şeklinde kibar kibar derdinizi anlatmaya çalışın. 
kimse kavganızdan haberdar olmasın. 
sidik yarıştırmayın. 
gerekli uzuvlara sahip değilsiniz çünkü.

terli terli su içmeyin

hatalıysam arayın 






 
6 yorum

incubus - i miss you.. ..meali: özlemek birdenbire,


bi insanı özlemek
bi zamanı
bi anıyı
bi şarkıyı.





 
61 yorum

kitap kulesi yapılıyorsa ben de yaparım.



bloggerlar arasında 
bu kitap kulesi yapma modası
pek yaygınlaştı okuyucu.

hazır kütüphanemin bi kısmını boşalttım,
temizliyorum,
serileri peşpeşe diziyorum falan;
dur dedim ben de kitap kulemi yapayım.

üç dört kez üstüme devrilme
bir kez de kendini yere atma
girişiminden sonra
kulemi sabitlemeyi başardım.

(o kadar fizik, statik, mukavemet okumuşum
daha bi kulenin 
ağırlık merkezini hesaplayamadım..)

 kitapların geri kalanını da
indirip dizsem mi diye düşünürken
lan dedim
neden kule değil de kale yapmıyorum?

daha denemedim ama
yapazaam!
ne pahasına olursa olsun!

bi de, hadi herkes kitap kulesini yapsın.
okuduklarını,
okumadıklarını,
wishlistini..







24.9.12 4 yorum

altını çizdim: ve geri kalan herşey - puCCa günlük




bir kişiyi gideceğini,
canını acıtacağını,
seni milyon kez kıracağını bile bile sevmek!
aynen diyetteyken pasta yemek gibi.
sonrası vicdan,
sonrası kendine acıma, kızma,
zamanı geri alsaydım derdi,
sonrası pişmanlık (7)



bazen, ne yaparsan yap,
olmuyor bazen (89)



iki dakikada bir parlatıcımı tazeliyorum.
o da nasıl iğrenç birşeydir,
durup durup saçım yapışıyor,
saçım yapışmazsa sinekler yapışıyor.
ama hala inatla sürüyorum
o cıvık münasebetsiz maddeyi.(90)


sevmesem neden affedeyim diyorum
neden öfkeleneyim ya da
neden sadece ona bağlayayım hayatımı.
ama hatırlıyorum bi yerlerden,
sevgi böyle birşey değildi sanki.
büyüdükçe insanın sevmek olgusu da
değişiyor olmalı
sadece yaşanmışlıklara bölünüyor
ya da ne bileyim
karnımın içinde kelebekler var
ama hepsi o kadar yorgunlar ki
ağrıtmıyorlar bile karnımı (113)



bazen insanların pencerelerine bakıp
bizim gibi yaşayan var mı derdim.
kardeşlerim yanımda olmadığı zaman
çocuk olduğumu unutuyordum çoğu kez (117)


sabah oldu,
haftasonu olmasına rağmen erkenden kalkıp
hemen giyindim
kahvaltımı yapıp elime aldım hediyelerimi
annemi bekledim.
öğlen geçti,
şimdi gelecek dedim gelmedi.
kapının orda sürekli bekledim, gelmedi.
her çıtırtıyı o sandım, gelmedi.
akşamüstü oldu, saat sürekli geçiyordu,
gelmedi.
içimden yüze kadar sayacağım dedim,
gelmedi.
artık hava kararmaya başladı,
gelmedi. (118)



sonra aslında bu caminin
benim eğlenmem dışında bambaşka 
bişey için varolduğunu hatırladım
burada Allah'a yakındım,
okul müdürünün odası gibi bi yer.
istediğin kişiyi müdüre ispitle,
gitsin ağzına etsin. (131)



dünyanın en saf kızıydı
her türlü kandırıyordum onu,
ne desem inanıyordu
hiç sorgulamıyordu bile...
şimdi de öyle,
içeri girsem misal
"abdullah gül aradı yarın akşam
köşkte yemek varmış gelin diyor" desem
hemen "aa ne giycez yaa biz" diye atlar.
hiç lan bu kız yalan mı söylüyo diye düşünmez. (138)



kahvaltıya gitmek için hisar'a doğru
yola koyulduk bu sabah.
gittik, her zamanki gibi
birileri doysun da kalksın diye beklemeye başladık.
bence bu kahvaltı mekanları
zenginlerden intikam almak için yapılmış.
adamlar paralarıyla rezil oluyolar yahu.
etrafımız sağlı sollu güneş gözlükleriyle oturan
valeye asgari ücretin
onda biri bahşiş bırakan
tiplerle dolu.
ama gel gör ki içeri alınmıyolar (159)




hiçbişey gözüme güzel gözükmüyor,
birşey giyiyorum
petek dinçöz'le program sunsam
kimse yadırgamaz.
o derece alaturka bi kıyafet.
başka bişey giyiyorum,
yıldız tilbe ile sahneye çıksam kimse
bunun ne işi var orda demez,
o derece paçoz bişey.
biraz resmi olayım diyorum,
bakıyorum vergi dairesi memuru gibi olmuşum.
havalı durayım diyorum,
bülent ersoy'un etek fırfırına benzemişim.
hiçbişey beni memnun etmiyor. (165)



insanın yüzünün terlemesi kadar korkunç bişey yok.
yazın işkence resmen.
makyaj yapsan
yağmurda ıslanmış
aysel gürel gibi olursun. (167)



daha kolay unutmak..
unutmak zaten başlı başına
kendi içinde çelişen bi eylem.
unut diyor önce.
sonra unut-ma.
önce unuttuklarını sana hatırlatıyo,
emir vererek üstelik.
ardından da unut-mak diyor.
kafan allak bullak oluyor,
ne yapman gerektiğini anlayamıyorsun. (194)




adam gitti maç özetlerini açtı
lan ben bi diziden sonra özetini izlesem
ne mallığım kalır, ne kültürsüzlüğüm,
ne gerizekalılığım.
ama erkekler maçtan sonra öle bite
bi de yorumları izliyolar.
neyine izliyosun?
sonucu değiştiricek mi izlemek sanki? (257)




bi zaman geriye alınmaz, anı kalır.
bi söylenen söz alınmaz, acı kalır. (263)




suratı hep aydınlık.
hüzünlü hayal etmeye çalışıyorum herifi,
ıı ııh olmuyor.
kenan doğulu'nun slow kliplerinde öyle ya,
 herif aşk acısı çekiyor,
karı bunu terk etmiş gitmiş.
adam hala pişmiş kelle gibi sırıtıyor. (274)



elektrik süpürgesinin en güzel yanı
o fiş şeyine basınca kendi kendine
uuurrpp diye içe çekmesi sanırım.
biraz eğlenince, iki üç kez o uuurrpp çekişi yaptım
bozuldu. (310)




yukarı çıktım,
kapının ordan anneme seslendim
gitme dedim.
"kapıyı açarsan gitmem,
ben sizi nasıl bırakabilirim,
yemin ederim gitmeyeceğim
gidersem sizi de götürürüm zaten.
ne olur kapıyı aç,
yalvarıyorum sana.
annenin ölmesini ister misin?
şu an ölüyorum.
kapıyı açmazsan öleceğim çünkü
yalvarırım boncuğum aç kapıyı" dedi.
bi daha sordum,
"gitmeyeceksin değil mi?" diye.
"asla" dedi.
kilidi çevirdim, kapı açıldı.
açıldığı gibi beni elinin tersiyle yere bi itti,
kafam diğer odanın kapısının kulbuna çarptı.
hiç bana bakmadan merdivenlerden indiği gibi
dış kapıdan çıktı ve gitti. (358)



hemen bizim kızları aradım
dedim bu kez iş ciddi
ev yakmaya gidiyoruz.
diğer ev basma olayımızdan sonra
sanırım biraz akıllandılar ki,
bunu kabul etmediler.
bir de bana bağırıp telefonu kapattılar. (361)



bu bizim ilişkimiz değil,
onun ilişkisi de ben yanındaki elemanıyım sanki.
onun canı isterse çıkabiliriz,
onun canı isterse yemek yiyebiliriz,
onun istediği programı izleyebiliriz,
o eğlenirse eğleniriz,
hayatımız sadece ona endeksli (367)




ceri'nin gitmek istediği yer,
ceri'nin siniri,
ceri acaba bugün neyi sevmeyecek,
ceri acaba bugün kimden hoşlanmayacak
ve bugünü bana zehir edecek diye düşünmekten
kendimi tamamen unuttum.. (378)






31 yorum

bir domgünün kutlu olsun maili..

 bugün benim doğum günüm(:
24 yaşıma girdiğim bi 24 eylül..
 
 
doğum günü mesajları,
telefonları almaya başladım
hatta kutlamalara da(:

ama şöyle bi mail aldım ki;
çok mutlu oldum..
 
 
 
Bir yıl daha geçti...
Işık hızında sanki geçen sene bugünle, 
aradaki zamanın akışı...
Ve umarız iyi değerlendirilmiştir bu bir yıl...
Sağlık deniliyor ya her şeyin başı... 
Öyle de...
Her ner kadar cümle içinde alışılagelmiş,
klasik bir temenni olsa da
sağlıklı bir yıl diliyoruz yeni yaşında...
Ve tam da şu anda durup,
5 yıl öncesini düşünmeni isteriz... 
 
5 yıl, 10 yıl?..
Ne kadar yakın geliyor değil mi?..
5, 10 yıl sonrası da bu kadar yakın işte...
Geçti...
Geçiyor...
Geçecek...
En ufak anın bile tadı çıkarılmalı...
Ara sıra, denk gelirse 
deniz kenarında simit, çay keyfi tadılmalı...
Yıllardır aranmayan kim varsa 
düşünülüp, bir anda aranmalı...
Bir çocuğun kolayca bulabileceği yerlere 
bozuk paralar bırakılmalı...
Sabah uykusu uzatılmalı bazen,
yataktan hiç çıkmamalı...
Küçük notlar yazmalı zamanın eskitemediği... 
 
Saklamalı sonra, hüzün olsun diye değil,
anı olsun diye...
Anne, baba hatırlanmalı hayattaysa bu doğum gününde,
yazının burasında aranmalı...
Ya da eli öpülmeli hemen... 
Bir oda yakınlıkta olması bile anne,
babanın ne büyük lütuf, ne büyük hediye...
Hiç olmazsa mutfaktan gelen tuzlu koku coşkusu için... 
 
Ve alışverişe gönderilirken "üstü kalsın" jesti için... 
Hayatta değillerse, teşekkür etmeli,
yıllarca didindikleri için...
Gider nasıl olsa, duyarlar...
Evet hemen şimdi... 
Ertelememeli...
Geçti...
Geçiyor...
Geçecek...
Durmalı şöyle bir...
Neler geride kaldı, neler gelecek...
Düşünmeli...
Sonra koşmalı; iyiye, güzele doğru...
Kolay küsmemeli...
Merhametli olmalı...
Umursamamalı tüm bu yazılanları belki...
Doğum günün kutlu olmalı...
Olsun!..
 
 
 
 
 
 
 
;